Siyaset biliminin "iktidar", "zor", "kuvvet", "otorite" ve "şiddet" kavramları arasında ciddi bir ayrım yapamamış olmasına dikkat çeken Arendt (2006: 55), devletin şiddet uygulama tekeliyle ayakta kaldığı tezinin yanlış olduğunu ileri sürer. O, şiddetin tam da iktidarın elden gittiği zamanlarda ortaya çıktığını ve aslında bir çöküş sürecine tekabül ettiğini söyler. Yönetimdekiler kendi vatandaşlarına yönelik şiddet kullanmayı yeğlediklerinde bu onların ya sonlarının başlangıcıdır ya da entropiye giden sürecin doğurduğu bir çırpınıştır (Arendt 2006: 104). Bu noktadan sonraki süreç de şiddetin sürekli varolduğu bir kısır döngüye denk düşer. Çünkü "şiddet uygulamak bir sosyal ilişkiye içkin, yıkıcı bir nitelik" vermektedir (Claverie'den Akt. Copet-Rougier 1989: 73).