Biz, taşrada yaşayanlar, büyük şehirlerde yaşayanlara kıyasla biraz şanssızız. Bunu şu sebeple söylüyorum: Yaşadığımız şehirde, yürüdüğümüz yollarda geçen pek roman yazılmıyor. Bir Boğaz, bir Galata Kulesi yok sonuçta:)) Ama bizim de Yusuf Atılgan'ımız var... Eskiden bir Anavatan Oteli varmış Manisa'da. Anayurt Oteli'ne ilham vermiş. Binanın kendisini göremedim ama kapısını gördüm şükür:) Bir hocamiz, kapısını bari kurtarmış binanın, bahçeli bir evi var, orada saklıyor. Canistan hele çok daha kıymetli benim için. Yusuf Atılgan'ın yıllarca inzivaya çekildiği Hacırahmanlı köyü, annemin köyüne komşu. Hikayenin geçtiği köyler, yollar, köprüler benim için o kadar tanıdık ki. Ben oralarda üzüm topladım, zeytin ağaçlarının arasında dolaştım diye pek bir mutlu olmuştum kitabı okuduğumda. Ne yaparsın işte züğürt tesellisi:)) Yusuf Atılgan iyi ki yaşamış, az da olsa iyi ki yazmış. Selamlar saygılar...