Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

536 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
DUYGUSAL EĞİTİM GUSTAVE FLAUBERT ... YAZAR ESERİ İÇİN "KUŞAGIMDAKİ İNSANLARININ AHLAK TARİHİ" DEMİŞTİR... .... Arka planda 19. Yüzyıl Fransa'sı,Temmuz Monarşisi, 1848 Devrimi ve İkinci Cumhuriyeti konu alan eserde;ana kahraman onsekiz yaşındaki  Frederic Monroeu'nun gemi seyahati esnasında karşılaştığı, kendisinden yaşça büyük, evli, evlat sahibi Madam Arnoux'a önceleri hayranlık daha sonra da aşka dönüşen coşkulu ve şairane hissiyatına şahit oluyoruz. Onsekizi yaşındaki bir gencin hayranlığını, aşkını,hayal kırıklığını, gayesiz hayatını....bunun yanı sıra sanatı, felsefeyi, doğayı, siyaseti harmanlayan bu eseri  keyifle okudum... 1848 neslinin din,bilim,sanat arasına sıkışmış burjuva romantiklerinden biri olan Flaubert (mevzutu kendi hayatından esinlenlenmiştir)eserde kimi vakit fazlaca ayrıntıya girmiş olsa ve bendeniz de azıcık, minnacık bunalmış olsam da bittabi ki naçizane tavsiye ederim Eserden alıntılar: *Bir hayal görmüştü sanki: Kadın, bir bankın ortasına oturmuştu, yalnızdı ya da hiç değilse, delikanlı onu gözlerinden gelen kamaştırıcı bir parıltı içinde başka hiç kimseyi seçemedi. Tam yanından geçerken, kadın başını kaldırdı; genç adam farkında olmadan omuzlarını kıstı ve aynı yönde biraz ilerledikten sonra dönüp ona baktı. *Böyle parlak esmer bir ten, böyle alımlı bir endam, böyle içinden ışığı süzen ince parmaklar görmemişti ömründe.... Adı neydi bu kadının, nerede otururdu, hayatı, geçmişi nasıldı? *"Venüs,ey göklerin kraliçesi,kulunuzum!Ama yoksulluk bilgeliğin anasıdır.Bu yüzden nice iftiraya uğradık,sen bizi esirge!" *Aşk dehanın besinidir; soluk aldığı hava gibidir.Yüce yapıtları olağanüstü coşkular yaratır. *Madam Arnoux tuhaf denebilecek derecede hüzünlü bir bakışla baktı ona. Bununla ortak anılarına ilişkin her türlü imayı kendisine yasaklamış mı oluyordu yoksa? *"Yüksek sınıflar mı dediniz?" diye karşılık verdi sosyalist alaycı bir tavırla. *"Bir kere, yüksek sınıflar diye bir şey yoktur. İnsan yalnız yürekle yükselebilir! Bizim istediğimiz sadaka değil, anlıyor musunuz? Eşitlik ve ürünlerin adil bir biçimde dağıtılmasını istiyoruz." *Oysa vakit de bir çeşit para demek. O kadar zengin bir adam değilim ben. Sonra, ne ahmak şeyler,ne budala şeyler bunlar yahu! Bir  kadınla oturup konuşmaya tahammük edebilir misin sen? *Nisanın ilk günleriydi. Leylakların yaprakları henüz yeşermişti, temiz bir esiş vardı havada, kuşlar şarkılarını bir araba onarım evinin uzak gürültüsüne uydurmuş, şakıyorlardı. *Frederic çalışma odasında çıkınca onun oturduğu koltuğa, dokunduğu şeylere baktığı uzun uzun. Çevresinde ondan bir şeyler dönüp duruyordu.Varlığının okşayışı devam ediyordu hala. "Demek o demin buradaydı ha?"diyordu kendi kendine.
Duygusal Eğitim
Duygusal EğitimGustave Flaubert · İletişim Yayınları · 2016372 okunma
··
382 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.