Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

684 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
206 günde okudu
Batı Dünyasının Siyasal Düşünce Serüveni
Batı siyasal düşüncesinde bir kurum olarak devletin başladığı dönem, Antik Yunan Medeniyetindeki Polis sistemi dönemidir. Çünkü bu dönemde her ne kadar halk topyekûn yurttaş sayılmasa da, dönemine göre daha gelişmiş bir yurttaşlık sistemi vardır. Gelişmiş yurttaşlık sistemi Antik Yunan Medeniyetini kendi içinde değişime zorlamış, bunun neticesinde de birçok farklı rejimler kendini tarih sahnesine atmıştır. Antik Yunan Medeniyetinden sonra kitap kronolojik olarak Orta Çağ Batı dünyasını ve Modern Dönem Batı dünyasını (Jakobenlere kadar) ele almaktadır. Kitabı nitelikli kılan özellikleri arasında, tematik bir sistemde kaleme alınması, geçmiş dönemdeki fikirlerin günümüzdeki izdüşümlerini serimlemesi, kitaba serpiştirilen bilgi kutucuklarıyla kültür düzeyinde de bilgiler sunması sayılabilir. Düşünürlerin amacı geçmişi inceleyerek sistemin nasıl işlediğini idrak etmek, idrakiyle gelecek tahayyülü oluşturmak ve geçmiş ile geleceği sentezleyerek dönemlerine bilinç getirmektir. Bu bağlamda her düşünürün bir geçmiş ve gelecek tasavvuru vardır. Tasavvurların farklılığı, tarihsel dönem içerisindeki düşünürlerin birbirleriyle etkileşimi artırmış ve böylece yeni düşünsel yollar açılmıştır. Kitabın başından itibaren serimlenen ana fikir zannımca budur. Her düşünür, düşünce tarihinde kendinden önce ortaya atılan fikirlere aşinadır ve bu aşinalık neticesinde esasında olan önceki fikirlere yeni bir bakış açısı, yeni bir çıkar yol göstermektir. Deyim yerindeyse düşünürler birbirinin omuzlarında yükselirler. Atasözü yerindeyse de akıl akıldan üstündür. Kitapta kısa kısa da olsa değinilen bir konu vardır: kadınların tarihsel sahnedeki yeri. Kadınların kabul edildiği ilk okul Antik Yunan Medeniyetinde kurulmuştur. Kurulumunun amacı her ne olursa olsun (kadınların gürbüz erkekler doğurması ve yetiştirmesi için eğitim görmesi gerektiğini söyleyen Antik Yunan düşünürü vardır) bu geleceği etkileyen önemli bir girişim olmuştur. Kadınların İlk Çağ, Orta Çağ, Modern Çağ, Aydınlanma Çağı dahil hiçbir çağda yeri yoktur; bazen ikinci sınıf insan olarak kabul edilirler, bazen insan yerine bile konulmazlar. Devrimlerin peş peşe geldiği Aydınlanma Döneminde bile kadınların toplumda bir yerinin olmaması, ataerkil sistemin kökeninin ne kadar eskiye dayandığının ve köklerinin ne kadar kuvvetli olduğunun bir göstergesidir. Yine de, tam olmasa da, hiç değilse büyük oranda ataerkil sistemin hakimiyeti gitgide azalmıştır. Özellikle 20. yüzyıldan itibaren kadınların toplum içindeki yeri büyük bir ivme kazanmıştır. Bunun nedenleri arasında sanayileşme ve teknoloji devrimi neticesinde küreselleşme sayılabilir.
Sokrates'ten Jakobenlere Batı'da Siyasal Düşünceler
Sokrates'ten Jakobenlere Batı'da Siyasal DüşüncelerMehmet Ali Ağaoğulları · İletişim Yayınevi · 2011267 okunma
·
235 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.