Yazarın kaleminden okuduğum ilk kitap olan Puslu Kıtalar Atlası'na ilk paragrafında giriş metninin hiçbir kelimesini anlamamam nedeniyle ön yargıyla başladığım bir kitaptı. Kitabın tamamiyle zor kelimelerle yazıldığını düşünmüştüm ama okumaya devam ettikçe okumayı zorlaştırmayacak ölçüde olduklarını fark ettim. Arada bi sözlüğü ziyaret ettiğimi itiraf etmek zorundayım ama.. Yazarın dilini tanıdıkça kitabı ve karakterleri sevmeye başladım. Alışık olmadığım karakter gelişimini anlatan uzun betimlemeleri kitabın içerisine girmeme ve adeta dönem dizisi izliyormuş gibi hissetmemi sağladı.
Kısaca içeriğinden bahsedecek olursam, Uzun İhsan Efendi ve oğlu Bünyamin'in yaşadıklarını, maceralarını, başına gelenleri okuyoruz. Kitap tanrısal bakış açısıyla yazılmış ve bahsedilen her karakterin gelişimi anlatılmış.
Okumanızı tavsiye ederim.