Ali ural okumayı arada karşıma çıkıp içime isleyen cümleleri sayesinde çok sevdim.. posta kutusundaki mızıka ile başladım ilk ve dost bildim yazarı.. sonra peygamber aynaları ile manevi yönünü keşfettim, bostancı ile İstanbul anılarıni.. şimdi de fener bekçisinin rüyaları ile yer yer acaba burada ne demek istemiş diye düşündürtsede beni bazı paragraflar da kaybolmak istedim.. babası Kemal Ural okuduğumda önüme açılan ufukla Ali Ural okuduğumda ki samimiyet hissi çok keyifliydi.. tanısmayanlara tavsiyemdir...