biyopolitika kavramının ardındaki iddia güçlüdür: hem iktidarın tüm teknik ve mekanizmalarını potansiyel ve fiili boyutlarıyla yaşamı belirlemek için seferber oluşunu; hem öldürme yetkisi yerine yaşatma iradesini öne çıkaran bir paradigma değişikliğini; hem de bireysel ve bütünsel düzlemde, kendisini yalnızca baskıcı, negatif unsurlar üzerinden değil, üretken ve olumlayıcı bir pratikler silsilesiyle belirleyen, merkezsiz bir iktidar ilişkileri ağını ilan eder.
biyopolitika tıpkı bir salgın gibi, ötenaziden ırkçılığa, kürtaj ve öjeni tartışmalarından güvenlik mekanizmalarına, cinsellik ve toplumsal cinsiyet rollerinden sağlık ve eğitim politikalarına, gen araştırmalarından borçlandırma stratejilerine, maddi olmayan emek ve esnek çalışma rejimlerinden mülteci ve göç sorununa kadar birçok alana bulaştı. ne kadar farklılık arz ederse etsin, tüm bu bulaşma alanlarının buluşma noktası foucault'ydu. -foucault'nun biyopolitik ufkunun çok boyutluluğu-
bu çalışma, ilk elden söz konusu bulaşma alanlarını tespit etmeyi önüne hedef olarak koyuyor. türkiye'de siyaset kuramı arenasında, bu bulaşma alanlarına layıkıyla temas eden çalışma sayısı bir elin parmağını geçmez. foucault'un tesis ettiği zemin üzerinde yol alan, kavramın kendisini kurduğu diğer zeminlerin de haritasını çıkaran özlü bir çalışma. saymadım ama altıncı hissime ve oksipital lobuma güvenerek 10 adet ilgilisi olmayana çok ağır makalelerden oluştuğunu söyleyip kaçıyorum.