Orhan Pamuk’un ikinci kitabı olmasına rağmen kurgusu, karakterleri ve tekniğiyle ustalık eserlerini aratmıyor. Babaannelerini ziyarete gelen üç torunun birbirinden farklı hayatlarını konu alan kitap kasabadaki diğer karakterlerle daha da güzelleşiyor.
Kitaptaki ana karakterlerin aynı zamanda anlatıcı rolünü de üstlenmesi okurken farklı bir hava estiriyor. Her bölümde başka bir karakterle olayları takip ediyorsunuz.
Kitabın hayran kaldığım tarafı ise farklı düşüncelerden, bambaşka dünyalardan gelen bu karakterlerin her birinin bu kadar derinlemesine gözlemlenmiş olması. Ülkücü, devrimci, sadece bilime inanan, Amerika hayaliyle yaşayan, biraz dindar biraz kaygılı olan bu karakterlerin her birinin iç dünyasını görebiliyoruz. Hem dışardan hem içerden karakterleri tanıyabiliyorsunuz. Bunun bir kitap için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda okuyucu için de bir lütuf bu. Toplumun her kesiminden insanların olduğu yoğun bir Orhan Pamuk romanı.
Herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar…