Lejyon birliklerine, gönüllü kıtalar deniyordu. Çünkü, savaş esirlerini, zorla kendi ordusuna karşı savaştırmak uluslararası anlaşmalara aykırıydı. Bu konuda Türkistan Lejyonunda üst kademe yöneticilik yapmış olan ünlü tarihçi Baymirza Hayit şunları söylemektedir: "Esirleri kendi devletleri aleyhine silahlandırmak uluslararası kaideye tersti. Bunun için esirlerden 'gönüllü' olduklarına dair iki nüsha imzalı yazı alınıyordu. Bunların bir nüshası Cenevre'ye gönderiliyor, bir nüshasını da kendi arşivlerinde saklıyorlardı. Bunlarda 'Gönüllü olarak Türkistan ordusunda Sovyetler'e karşı savaşmaya hazırım. Bunun için and içiyorum' diyorduk."