Sabahattin Ali'nin kendi yaşantısından da kesitler sunduğu bu roman, aslında sadece aşkı değil aynı zamanda yabancılaşma ve yalnızlık üzerine yazılmış, en iyi romanlar arasında yer almayı hakketti, mütevazi kütüphanemde. İçine kapanık ve melankolik Raif Efendi'nin, Berlin'de tesadüfen tanıştığı dominant, aynı zamanda özgürlüğüne düşkün biri olan Maria Puder'e olan aşkını öyle bir anlatmış ki Sabahattin Ali, inanın bir çırpıda okunması gereken kitabı, sindire sindire okumanın zevkini yasadım. Kitap aynı zamanda gizli aşk bir yana, toplumsal sorunları da ele almış. Neden bu kadar çok okunduğunu anlamakla beraber, kitabı geç okumanın verdiği pişmanlıkla bitirdim eseri. Tek kelime ile müthiş bir roman. Teşekkürler üstat.