Mustafa Kutlu okumayı sevdiğim bir yazar.Vermek istediği mesajı sade bir dille,uzatmadan,dolandırmadan anlatması çok kıymetli.Okuyucuya huzur veren,onlarla karşılıklı sohbet ediyormuş gibi yazdıklarının aralarına kendi düşüncelerini serpiştiren bir yazar. Bir dergide tarihî mekanlar ve geziler hakkında gözlem yazıları yazan Mustafa'nın yolu bir devlet dairesinde arşiv görevlisi olan Tahir Sami Bey ile kesişir.Tüm iyi niyetiyle ömrünün mahrem anlarını çay muhabbetine katık eden Tahir Sami Bey,Mustafa'nın,anılarını kitap haline getirmek istediğini öğrenir.Önceleri razı olmaz."Roman dediğin,hikaye dediğin biraz çekici olmalı.İçinde fırtınalı aşklar,macera,ihtiras,kin,ideoloji,mücadele,çatışma,sosyal meseleler falan olmalı.Oysa benim hayatımda bunların hiçbiri yok.Keçiboynuzu gibi bir şey.Kim,ne için okuyacak bunu.Emeğinize yazık,gelin vazgeçin" diye itiraz eder. Mustafa onu;"Sami Bey hep kasırgaları,depremleri,kara sevdaları,ayrılıkları,intikamları,olmuş veya abartılmış maceraları anlatacak değiliz.Sakin,durgun,ama bir o kadar da derin denizler de söz konusu edilmeli." diyerek ikna eder. Sami Bey hayatının kitaplaştırılmasını tek bir şartla kabul eder.Hayatına dair anlatılanların uydurma olduğunu düşündüğü ve beğenmediği yerlere itiraz edecek ve itiraz ettiği noktalara kitapta yer verilecek. Yazar başlarda bu şartı kabul eder fakat itiraz edilen yerler hikayeyi olumsuz etkilediği için bir süre sonra bu itirazlara kiatpta yer vermez. Bu saatten sonra Sami Bey ile ilgili anlatılanların ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü bilemiyoruz. Sami Bey çok kıymetli bir koleksiyona sahip.Köy konulu tüm kitapları,gazete yazılarını,makaleleri topluyor.Hedefi bu birikimleri ile kendi adının verildiği bir kütüphane oluşturmak. Bu koleksiyonu evinde saklıyor.Evin 2 odası tabandan tavana kadar kitapla dolu.Ablaları bile bu koleksiyonun varlığından şikayetçiyken,kabullenecek bir kadın bulamadığından evlenmemiş.Aşkı kitaplarda bulmuş.Okudukça yalnızlaşmış,yalnızlaştıkça okumuş. Kalabalıklar arasında yalnız kalmış bu kitap sevdalısı adamın hayatının anlatıldığı hikaye hazin bir şekilde sona eriyor.Ama dediğim gibi gerçek mi yoksa kurgu mu bilemiyoruz. Dönemin kitaba olan bakışını,ciltcilik,sahaflık gibi kıymetli mesleklerin modernleşme çabaları içinde yok olup gitmesini,kıymetini kaybetmesini konu edinen,kurgu içinde kurgu barındıran güzel bir kitap.

Tahir Sami Bey'in Özel HayatıMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20122,360 okunma

·

166 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yeliz Erol