Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Soğuk Bacalar
Hayat, ayrılığı ömür geçiyor. Boğazda düğümleniyor yollar. İstasyonlardan gönül yaşı damlıyor Her bilet alındığında İstanbul'a. Kapı eşiğinde bir çift ayakkabı şimdi hüzün Bir araba kornası uzaklara sevdalı Ya da ne bileyim bir bacanın vefatı. Şu doludizgin atları sevdim de Uzaklara gönlüm, oldu bitti yaralı. Bazen bir sesi alıyorlar benden Bir nefesi, eli, gözleri... Bazen bir yüreği. Sanki gelişler hep gidişlere gebe. Sanki hayat, küs sevinçlere. Göğe değen binalar, Kimsesiz kalabalıklar Ve kalabalık yalnızlıklar Çok tanıdıklar. Kafesi sevmeye mi başladı kuşlar? Yol gözlemeyi bıraktı mı bulutlar? Bir hâller olmuş kavuşmaklara. Ya yollar kesilmiş gönül ipiyle Ya rüzgar savurmuş uzaklara. Şimdi bakıyorum da Odun kalmamış kapı yanında Balkondaki çiçekler küsmüş hayata Pencereler yine boyanmış beyaza Bir ayrılıklar olmuş buraya. Bir türlü sevemedim şu hoşçakalları Hoşçakal diyorsam Hoşça kal diyorumdur. Kal, gitme. Gidişler... İpi kaçan uçurtmalar... Gelir mi geri? Ya kavuşur sevdalı olduğu semaya Ya döner de Takılır soğuk bir bacaya. Dönüşler... Sanki bir soluk. Ama öyle işte, soluk... Bir bilet İstanbul'a Bir gönül yaşı daha Durdur treni Binecek var. Vakit geldi. Kuş kafesi sevdi. Bacalar soğuk Ve sıcak olmayacak Trenlerin bacası soğumadıkça Bekleyin. Geliyorum ayrılıkların çocuğu vuslata Sonra yine gideceğim Hayat bu Hep ayrılığı ömür geçecek İstasyona bir tren gelecek Bir gönül yaşı düşecek Ve ben yine geleceğim Gidişe geleceğim Kafese... Bırakacağım ipini uçurtmanın Hoşçakal diyeceğim Bu sefer hakikat makamında Sonra beyaz perdelere gülümseyeceğim Bacalar sıcak olsa da o gün Ben yine de gideceğim Doludizgin atlarla Uzaklara... Atları sevdim de Şu uzaklara hep kırgın yüreğim Ama olsun Hayat ayrılığı ömür geçiyor. Bir soluk alır Dönerim ayrılığı vuslat geçince Belki de kavuşurum gökyüzüne Soğuk bacaları görmeyeyim de. Mina
··
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.