Kısa olmasına rağmen birçok romandan alamadığım tadı bu kitaptan aldım. En sevdiğim şairlerden biri olan Murathan Mungan’a olan hayranlığım bu hikâye ile birlikte daha da arttı. Zaten kitabı okurken şiir okuyormuş hissi uyandırıyor okuyucuda. O şiirselliği kitabın başından sonuna kadar hiç bozmamış.
Hikayenin geçtiği yer açıkça belirtilmemiş fakat tahmin etmek zor olmasa gerek. Bize pek de uzak olmayan bir coğrafya. Savaştan sonra ülkesine dönen Akhbar, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve siyasal durumu da anlatıyor bize. Fotoğrafın bile yasak olduğu, kadınların neredeyse yok sayıldığı bir şehirde ailesinin izini sürüyor.
Kitapta eleştirilen birçok konu var. Bazı rejimlerin toplumu nasıl bir duruma soktuğunu çok açık ve etkileyici bir şekilde görüyorsunuz. Hüzün dolu bir kitap, tavsiye ederim.