Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yaşar Kemal ile yapılan söyleşinin devamı;
1973'te konuyu Paris'te Abidin Dino'ya, İsveç'te Zülfü Livaneli'ye anlattım. Ben romanlarımı her zaman sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma anlatırım. Ölmez Otu adlı romanımı da yazmadan önce Paris'te buluştuğum Nazım Hikmet'e anlatmıştım. Yukarda dedim ya roman bir laboratuvar değildir. Her yönüyle insan gerçeğine biraz daha, biraz daha ulaşabilmektir.Göç kadar bir çevre problemi de işleniyor burada. Bu hiç kuşkusuz doğaya olan sevginizden, tutkunuzdan kaynaklanıyor. Gene Yaşar Kemal'in ustalıklarından biri diye niteleyebileceğimiz olağanüstü etkileyicilikte doğa tasvirleri var...-Boşalmış bir adayı yazmak benim işimi kolaylaştırıyordu. Düşündüklerimi ada dışında bir yerde de yazabilirdim, ama ada işimi daha kolaylaştırıyordu. İnsan kırımı ve doğa kırımı. Öyle soy kırım falan filan değil, kırımlar. Elbette soy kırımı icat etmesi insan soyunun alçaktan da alçak bir oyunu. Ama bildiğimiz anlamdaki soy kırımlar, asıl soy kırımların yanında devede kulak kalıyor. Binlerce yıldır yapılan savaşlar, savaşlardan sonra yaşananlar, işte soy kırımlar asıl bunlardır. Savaşta ölenler ve savaşa girmeden, savaşı görmeden açlıktan, yokluktan ölenler... Biz bütün bunları yaşamış bir ülkeyiz. Biz İkinci Dünya Savaşı'na girmedik. Birinci Dünya Savaşı bizi yedi de bitirdi. Daha onun derdini belasını çekiyoruz. Girmediğimiz savaşın derdini belasını da çekmiyor muyuz? Soğuk Savaş kanlı savaşlardan daha mı az bir savaştı? İnsanlık daha da o savaşın belasını çekiyor. Şimdi de soğuk savaşla kanlı savaş arası bir durumda yaşıyoruz. Bu dünyanın düzeni böyle kaldıkça daha çok belalar yaşayabiliriz.Yaşar Kemal'in insanlığın geleceğinde gördüğü en büyük tehlike çevre tahribi ve göç sorunu mu?-Doğa kırımı, savaş kırımlarıyla başabaş gitmeye başladı. Yukarda da söyledim ya, bugünkü dünya düzeni dünyamızı bitirebilir. Doğa kırımını kim yapıyor, bunu teknolojinin üstüne atıyorlar. Teknoloji kimin elinde, insanlığı sömürenlerin elinde. Teknoloji ya şöyle ya böyle büyük insanlığın eline geçince, büyük insanlık soyunun bitmesini ister mi, teknolojiyi can çekişmekte olan doğayı kurtarmak için kullanır. İnsanlığın çektiği acılar dışında savaşın bir de doğa kırımı var. Savaş ve doğa kırımı sürdüğü sürece insanlığın sonu, yani kıyamet gittikçe yaklaşıyor, diyebiliriz. Çoğunluk doğanın nasıl bir kırıma uğratılarak yok edildiğinin bilincinde değil. Doğayla birlikte kendi soyunun yok olacağı bilincinde de değil. Ne zaman herkes yokolduğumuzun bilincine varacak diye bir soru geliyor insanın aklına, inşallah tez günde geleceğimizi görür de şimdiden gerekeni yapma gücünü kendimizde buluruz. Bence, hemen bilinçlenmeye başlamazsak, böyle haran küren gidersek, sonumuz çabuk gelecek.
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.