"Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kabusuna uyur."
Mahir Ünsal Eriş okumayı çok sevdiğim, fakat aynı zamanda okumaya kıyamadığım bir yazar. Henüz iki öykü kitabını okudum; 'Olduğu Kadar Güzeldik' ve 'Sarıyaz'. Diğer kitapları ise okunmak üzere itinayla bekliyorlar. Yazarın yazım dili o kadar yumuşak ve akıcı ki ne yazsa okunur cinsten. Ama beni en çok mutlu eden kısmı ise öykülerinin benim memleketimde yani Bandırma'da geçiyor oluşu...
Özellikle ortaokul ve lise yıllarında okuduğum kitaplarda kendimi bir şekilde karakter yerine koyabilmişsem eğer, kitapta geçen mekanlar da birden Bandırma, Edincik, Erdek olmaya başlardı. Mahir Ünsal Eriş'in kitaplarında karakterler benim bildiğim mekanlarda geziniyor, eski okulumda okuyor, Tekel binası önünde buluşuyor, dalgakıranda yürüyor. Sokaklarda satılan midye dolmacılar, sokak lahmacunları.. Her şeyin böylesine tanıdık olması gerçekten de büyük keyif.
Sarıyaz'a gelince... Kitap 8 öyküden oluşuyor ve her bir öykünün bir şekilde birbiriyle bağlantısı bulunuyor. Her bir öyküde küçük bir ilçede yaşayan sıradan insanların yaşamından izler var, her biri birbirine benzer ve bir o kadar da farklı aslında. Anlatımı akıcı, bir solukta okunacak fakat insanın içinde tatlı acı bir tat bırakacak bir kitaptı. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.