Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

515 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Bir Kitabın Sarhoşluğunun Muhasebesi
Ayfer Tunç - Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi #okudumbitti Yine yapmış Ayfer Tunç yapacağını Okurken sürekli kafamda "Nasıl milim sapmadan yapmış bu kurguyu, bu kadın bizi nasıl ve neyle sınamış böyle?" soruları döndü durdu. Kitapla ilgili çok şey söyleyebilirim ve söyleyeceğim de zaten ama sanırım ilk söylemek istediğim kusursuz bir zekanın ürünü olduğu Kalemini en sevdiğim, kurgularına ve yaratılarına -özellikle de karakter yaratma becerisine- hayran olduğum Ayfer Tunç'un bu kitabına başlarken de şüphem yoktu açıkçası. Yine bayıla bayıla okuyacağımdan emindim. Amaaaa bu kadar şaşıracağımı ve soluksuz kalacağımı, aklımın zaten karışmaya müsaitliğini bilmeme rağmen böylesine allak bullak olacağını öngöremedim. Örümcek ağından farksız kurgunun içinde yönümü şaşırmadan nasıl olup da çıkabildiğime ise daha da şaşkınım Karadeniz'in bir şehrinde, deniz kenarında olmasına rağmen o güzelim denize sırtını dönmüş bir hastaneneye gidiyoruz. Zamanla Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılmaya başlanan hastanemiz bir acayip. Fiziki yapısı acayip, doktorlarının her biri birbirinden ilginç, hemşireler enteresan, hastalar bir alem... Ama kitabı sadece hastane ve personelinden ibaret sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O Karadeniz şehriyle de sınırlı değil, İstanbul, Konya, Bingöl, Paris, Erzurum, Marmaris, Budapeşte.... ohoo fazlası var eksiği yok Kitap bir olay değil olaylar, kişi değil kişiler silsilesi. Kitaba başladığım daha ilk 30-40 sayfada aslında "ne oluyoruz" dedim. Çünkü kitaba başladığımız kişi daha üç beş sayfa içinde kayboldu biz başka birinin hikayesine geçtik. Sonra onu bıraktık bir başkasına, ordan başkasına, ordan başkasına, sonra bambaşkasına... Kitap böyle ilerliyor. Kişileri ardında bıraka bıraka... Ama sonra öyle bir noktada kimbilir kaç sayfa öncede bıraktığınız birisi pat diye çıkıveriyor karşınıza. "Aaaa!!" diye kalıyorsunuz haliyle. Ama işin ilginci hatırlıyorsunuz. En çok şaşırdığım şeylerden biriydi, üç yüz sayfa geriden gelen bir karakteri nasıl buraya taşıdığı. Hayır yanlış anlamayın, hikaye aynı yıllar aralığında geçse tamam. Ama biz kişilerden biriyle 1890lara gidiyoruz, bir başkasıyla 2000lere, bir diğeriyle 1950lere, bambaşka biriyle de 1920lere... Karakterlerden biri bir tarihte diğeri başka yüzyılda... O nasıl bir zekadır nasıl bir örgüdür, kurgudur nerden alıp nereye götürüp orda bambaşka bir yere nasıl bağlamaktır. Korktum vallahi Aa, unutmadan bir şey daha söyleyeyim. Kitap 515 sayfa ve bölümsüz Başlıyoooorr vee bitiyoorr... Soluklanma fırsatınız yok, bölüm araları bir estir ama söyledim size bu kitap soluksuz bir kitap. İçinizde okumak isteyenler vardır mutlaka ya da bu ve benzer yorumları okuyup merak edenleriniz olacaktır, tek bir tavsiye vereyim bu kitabı işiniz başınızdan aşkınken, kafanız çok da yerinde değilken, aklınız bulanık gönlünüz hoşken okumaya başlamayın Vallahi ben uyarayım da sonra kitabı sevmeme sebebinizi dışarıda aramayın. Net ve sakin olduğunuz bir zaman seçin ve okuyun. Tavsiyemdir, hem yakın tarihimize ışık tutan hem de cânım yurdumun ve yurdum insanının bir portresini çıkaran muazzam bir eser. Her ne okuyorsanız keyifle okuyun, yeter ki okuyun, hep okuyun #mütemadiyenokur ✏
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,368 okunma
·
4.310 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.