Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

(...) Bu örnekler bir yere kadar açıklayıcı olmuştu, ama ben yine de şöyle dedim: "Ruhun ve şuurun görülememesi,bunların kavramsallaştırılmasını (anlaşılmasını) zorlaştırıyor." "Tabii, doğru." diye cevap verdi. "Ruhum ve şuurum görünmez, ama bedenim görülebiliyor. Bu da ayrı bir farklılığı oluşturuyor zaten. Aslında, kızım beşinci sınıftayken, evde ailecek dua ettiğimiz hatırlıyorum. Şöyle demişti kızım: 'Baba, Allah'ı görebilseydim, bu O'na inanmamı kolaylaştırırdı.' Ben de şöyle cevap vermiştim: 'Aslında canım, sorun Allah'ı hiç görmemiş olmanda değil. Sorun, anneni hiç görmemiş olmanda.' Annesi de o sırada hemen yanında oturuyordu." "Kızım ne söylemek istediğimi sordu, ben de şöyle dedim: 'Farz et ki annenin canını hiç acıtmadan, onu hücre hücre bölüp içine nüfuz edebilsek. Hiçbir zaman, 'Bak, annen bu akşam şunu yapmayı düşünüyormuş.' ya da, 'Hey, bak annemin duyguları bu hücredeymiş.' diyemeyiz. Annenin düşüncelerini, inançlarını, isteklerini, duygularını bu bedeninin içinde kesinlikle bulamayız." "Tahmin et başka neyi bulamazdık? Annenin egosunu ya da özünü kesinlikle bulamazdık. 'Sonunda, işte şu beyin hücresinde, annem orada. Egosu ya da özü işte burada.' diyemezdik hiçbir zaman.Çünkü annen bir kişi ve kişiler görünmezdir. Annenin egosu ve şuurlu tıayatı görünmezdir. Annen, bir bedene sahip olmak için yeterince küçük; ama Allah bir bedene sahip olmak için çok büyük, öyleyse duaya devam edelim!" - J.P.Moreland
Sayfa 352Kitabı okudu
·
332 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.