Çünkü Madam de Warens insanları çok mükemmel tanıyor ve yalan söylemeden ihtiyatsızlık yapmadan, aldatmadan ve öfkelendirmeden onlarla münasebette bulunmak sanatını gayet iyi biliyordu. Fakat bu sanat derslerinden ziyade karakterinde idi. Ve onu kendi hayatına uygula mayı ders olarak başkalarına öğretmekten daha iyi bilirdi. Ben ise bunu öğrenmekte dünyanın en az kabiliyetli insanı idim. Bu yüzden onun benim için he men bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Nasıl ki bana ·dans ve silah talimi hocaları bulmak için sarf ettiğiemek de öyle oldu. Çevık ve düzgün bir vücudum olduğu halde bir Menuet oynamasını öğrenemedim. Nasırlarımdan dolayı topuklarım üzerinde yürümeye o kadar alışmıştım ki öğretmenim Roche beni bir türlü bundan vazgeçiremedi ve oldukça zayıf vücuduma rağmen hiçbir zaman en adi bir çukurun üstünden atlıyamadım.
Silah salonundaki talimler daha da fena oldu.
Üç aylık dersten sonra hala duvarlara ateş ediyor, meç ile bir hücum yapacak hale gelemiyordum. Meçimi ·tutabilmek için yeter derecede çevik bir bileğe, yahut kuvvetli bir kola hiçbir zaman sahip olamadım; öyleki öğretmenim her istedikçe onu elimden sıçratıyordu. Bunu da ilave ediniz ki gerek bu egzersizlere gerek bana bunu öğretmeye çalışan öğretmene karşı ölesiye bir nefretim vardı. Bir insanın adam öldürmek sanatıyla bu kadar iftihar edebilmesini bir türlü aklıma sığdıramıyordum.