Dünyaya bakışı sürekli değişiyordu ve geçmiş ben’lerinin kalıntıları, yeni ben’inin aldığı daha bilge kararların bozulmasına yol açıyordu. Bir daha kendine acımayacağına söz veriyor ama sonra, bir kavganın ardından kendini yatağına atıp “Sicilyalı bir dul gibi” hüngür hüngür ağlamaya başladığı zaman kendi kendine verdiği söz uçup gidiyordu. Çoğu zaman huysuz bir bebek gibi şımarık şımarık ağlayıp bağırmak istediğini itiraf ediyordu.