Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

365 syf.
9/10 puan verdi
Yazarı daha öncesinde Geçmişin Kırıkları kitabından tanıdığım için beklentim yüksekti. Çünkü yazarın kalemi gerçekten güzel ve etkileyici. Karakterleri, olay örgüsü, betimlemeleri. Bu kitabı da beni yanıltmadı ve beklentilerimi karşıladı. Hazel, uyuştucu bağımlısı hamile annesi ve uyuşturucu tedarik eden, satıcılara ileten, o tür tekinsiz, berbat işlerden sorumlu üvey babasıyla birlikte küçük bir kasabada yaşıyor. Annesinin sevgilisi lanet adam o kadar iğrenç bir insan ki Hazel'ı bir gün sırf kendi canı öyle istediği için evden kovuyor ve annesi de buna karşı çıkmıyor. Bu kovulmanın öncesinde de kızımız para biriktirmek, doğacak kardeşine iyi bir hayat hazırlayabilmek için kasabadaki çiftlikte işe başlıyor. Kızımız ortada kalınca da nereye gideceğini bilemiyor ve zaten işi zar zor almış olduğu çiftliğin kullanılmayan ahırdan bozma kulübesine saklanıyor. Tabi çiftliğin sahibi Big Paw da bunu fark ediyor ve torunu Ian'a Hazel için kendi yaşadığı kulübede yer açmasını söylüyor. Ian, büyükbabası ve büyükannesiyle beraber yaşıyor. Çiftlikte çalışıp, aynı zamanda da kendisi ve çok yakın üç arkadaşının bulunduğu bir müzik grubunun solistliğini yapıyor. Hayattaki amacı müziklerini dünyaya duyurmak ve bu kasabadan kurtulmak. Hazel işe başladığında Hazel'ı hiç sevmiyordu çünkü Hazel'ın üvey babasının uyuşturucu işini yönetmesi Ian'ın canını sıkıyordu. Kitapta daha sonra bu nefretinin nedenini öğreniyoruz. Hazel ve Ian büyük sıkıntılar yaşamış olmalarına rağmen hayatta dik durmaya çalışan iki karakter. Hazel'ın 18 yaşına kadar hayatını yaşayamamış, hep annesine bakmak zorunda kalmış, üniversiteye gidememiş bir karakter olması oldukça üzücü bir durumken bir de buna insan demeye bin şahit üvey babasının zorbalıkları eklenmiş. Üstüne üstlük annesi de Hazel'a sevgi göstermemiş ve hiç umursamamış. Hazel bunca olumsuz duruma rağmen hala iyi kalmaya ve güçlü durmaya çalışan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Mesela kitapta sürekli siyah giymesine dair birkaç gönderme vardı ve bunun nedeni açıklandığında benim Hazel'a olan sevgim ve gücüne olan inancım daha da arttı. Aslında Hazel gerçekten de çok akıllı, güçlü bir karakter. Sevgi dolu ve hep yardımcı olmaya çalışıyor. Onun bu davranışları bir süre sonra Ian'ın da öfkesini dindiriyor. Ian da en az Hazel kadar güzel bir karakterdi. Başta çok hovarda bir karakter gibi göründü ama sonra aslında dış kabuğunun altında ne kadar paramparça bir adam olduğunu gördük. Ian'ın grup arkadaşlarıyla ilişkisi de oldukça güzeldi. Arkadaşlık bağlarını okumaktan, o karakterleri tanımaktan da çok keyif aldım. Çiftimizin ilk karşılaşmaları beni çok güldürdü ve daha o anda bu iki karakterin eğlenceli bir ilişkisi olacağını anladım. Ayrıca ikisi birlikte olduklarında bu ilişkiyi kaybetmemek için çok çaba göstermeleri kitabı gözümde çok daha iyi yerlere getirdi. Kitaptan, Ian ve Hazel'ın birlikte yazdıkları şarkı sözlerini göremediğim için puan kırdım. Ian, kendi duygularına öyle bir duvar örmüştü ki bu duvar yazdıklarına da yansıyordu ve istediği etkiyi dinleyicilere veremiyordu. Hazel üzerinde düzenleme yapıp, fikir verdi ve Ian'ın duygularını yok saymak yerine kabullenmesinde kitap boyunca ona yardımcı oldu. İşte kitapta bol miktarda yer alan bu şarkı muhabbetinin en azından bir iki dizesini okumayı çok ama çok isterdim. Eminim kitap o zaman çok daha etkili olurdu. Yazarın kalemi güzel ve akıcı. Dramları aman aman uzatan bir yazar değil. Nerede kesmesi gerektiğini iyi biliyor. Karakterlerini de çelişkili yazmadı, ki bu bazen kitaplarda en sinir olduğum nokta olabiliyor. Big Paw ve onun eşi Holly'nin, Hazel'ı kendi torunları Ian kadar sevmeleri, aileden görmeleri çok hoş bir detaydı. Aile sevgisi için illa kan bağına gerek olmadığını gösterdiler. Uzun lafın kısası bu kitabı çok beğendim. Yan karakterler de, işlenen kurgu da hikayenin geçtiği yer de çok güzeldi. Kasaba teması, o atmosfer de çok hoşuma gitti. Slow burn romance seven biriyseniz bence okuma listelerinize alabilirsiniz. Ve umarım en kısa zamanda çevirisi yapılır çünkü kitaplığımda bulunmasını ve tekrar tekrar okumayı çok isterim.
The Wreckage of Us
The Wreckage of UsBrittainy C. Cherry · Montlake · 2020301 okunma
·
326 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.