Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

664 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
KAN ŞARKISI - KUZGUNUN GÖLGESİ 1 || YORUM
Bir süredir kitap okumakta zorlanıyordum. Çünkü okuduğum kitaplar ya beni ruhsal bunalımlara sokuyor ya da zevkime hitap etmeyerek beni okumaktan iyice soğutuyordu. Açıkçası bu durum epey bir müddet sürdüğü için artık sıkıcı bir hal almaya başlamıştı ki Kan Şarkısı kitabına tevafuken başlayana kadar bu durumdan kurtulacağımı da hiç sanmıyordum. Serinin ilk kitabının baskısı olmadığı için devam kitaplarını satın alsam da ilk kitabı ekitap olarak okumak durumanda kaldım. Ekitap okumak da ayrı bir keyifli aslında ama kitabın fiziksel bir kopyasının elimde bulunmasını da isterim elbette. İthakiden ricam, lütfen şu kitabın yeni baskısını yapın artık. Neyse, konumuza dönelim biz. . Kan Şarkısı, Kuzgunun Gölgesi serisinin ilk kitabı. Fantastik kitaplara olan özel ilgimi beni az buçuk takip eden herkes bilir. Hatta bu kitaptan sonra fark ettim ki fantastik alanında da en sevdiğim tür epik fantastik. O yüzden bu kitap da bir süredir listemde okunmayı bekliyordu. Nihayet yakın zamanda okumaya başlayınca bu seriyi niçin bu kadar geçe bıraktığımı sorgular oldum. Kuzgunun Gölgesi serisi anladığınız üzere epik fantastik bir kurguya sahip, muhteşem karakterlerle harmanlanmış ve bir o kadar sağlam kurgusuyla bu türü sevenler için tadından yenmeyecek kadar muazzam bir yazıma sahip. Okurken, ciddi manada film izlediğiniz sanrısına kapılabiliyorsunuz ve inanın okurken bu duygudan arınmak gibi bir niyetiniz olmuyor hiçbir zaman. İlk sayfalarından itibaren başlıyor büyüleyici yolculuğumuz, son sayfaya kadar da soluksuz devam ediyor. Bir kere başına oturunca, kitap bitene kadar kalkmamak geliyor içinizden. Kurgusu öyle bir sarıp sarmalıyor ki sizi, karakterler ne yaşıyorsa siz de aynını hisseder hale geliyorsunuz. Açıkçası işim olmasa sürekli olarak oturup kitabı okumak geliyordu içimden. Çünkü yazar üslubu ve samimiyetiyle beni kendine hayran etmeyi başardı. Belki abarttığımı düşüneceksiniz ama kitabı gerçekten çok çok sevdiğim için bu sözlerimin az gelmesinden korkuyorum. Kısaca kitabın işlenişinden ve konusundan da bahsedeyim sizlere. . Kitabımız, her fantastik eserde olduğu gibi bambaşka bir evrende geçiyor. Bu evreni tanımak elbette ki kolay olmayacak, yavaş yavaş tanıyor ve öğreniyoruz her bir gerekli bilgiyi. Bizim baş karakterimiz Vaelin Al Sorna, Birleşmiş Diyar’da doğmuş ve büyümüş bir genç. Ancak bizi asıl ilgilendiren kısmı burası değil. Kitabımızın ilk sayfalarında Vaelin’in bizim henüz bilmediğimiz bir şeylerden ötürü yakalandığını ve ölümüne bir düelloya doğru sürüklenişini görüyoruz. Bu bölümleri bize anlatan ise Alpir imparatorluğu tarihçisi Verniers’in kalemi oluyor. Bu süreçte Vaelin, kendi hayat hikayesinin halkın dilinde dolaşan çarpık hikayelerden ziyade doğru ve katıksız halini Verniers’e anlatmak ister ve Lord Verniers’in de tarihçi kimliğinden ötürü bu teklifi reddetmeyeceğini bilerek bu yaşananları kağıda aktarmasında bir mahzuru olmayacağını ifade eder. Ve Vaelin anlatmaya başlar. Yani, aslında biz geçmişi izliyoruz kitabın her bir satırında. Aynı Kralkatili Güncesi serisinde olduğu gibi. Ve aynı Kvothe gibi Vaelin’in de onlarca adı var halk ağzında. Diyar’ın Kılıcı, Umut Katili, Atmaca ve daha birçok isim. Bu arada, bu bölümden hiçbir şey anlamamanız oldukça doğal, dediğim gibi geçmişe yönelik bir anlatım söz konusu olduğundan ötürü kitabı bitirmeden bu ilk sayfalar biraz manasız kaçıyor. O yüzden bu kısımlardan yarım bırakmayıp sabırla kitaba devam etmenizi rica edeceğim. . Vaelin’in anlattığı kısımlardan da biraz bahsetmek uygun kaçacaktır diye düşünüyorum. Vaelin henüz 10 yaşındayken babası, yani Kralyk Al Sorna, namı diğer Diyar’ın ilk Kılıcı ve Savaş Lordu, oğlunu 6. Nişan’a adar. Bu Nişan kavramı üzerinde biraz durmak gerek. Vaelin’in doğduğu, Birleşmiş Diyar denen yerde kabul gören din anlayışıyla alakalı aslında. Bu din anlayışında İtikad 6 ayrı parçaya bölünmüş ve her bir parça da nişan olarak adlandırılmaktadır. Bu nişanların başında ise rahip olarak görebileceğimiz Suretler yer almakta. Ama bu İtikattaki din anlayışı oldukça farklı. Çünkü Tanrı’nın olmadığını kabul edip bu dünyadan göçüp Öte’deki atalarının onlara rehberlik ettikleri inanışına sahipler. Kısaca nişanların özelliklerinden de bahsetmekte yarar var. Örneğin 5. Nişan şifacılıkla ilgili ve bu yönde bir eğitim vermekte. 6. Nişan yani Vaelin’in dahil olduğu Nişan ise İtikadın muhafızları olarak nitelendirilebilir. Bu nişanda çok zor şartlar altında vahşi sayılabilecek yöntemlerle eğitilen çocuklar, (bu nişana yalnızca çocuklar girebiliyor) eğitimin tamamlanmasından sonra haliyle duygusuz, acımasız ve şiddete eğilimli bir yapıya sahip oluyorlar. Ancak Vaelin her ne kadar onca insanın canına kıymış ve acı çektirmiş olsa da bunu yapmaktan nefret ediyor. Anlaşılacağı gibi bizi en çok ilgilendiren 6. Nişan oluyor kitap boyunca. . Kısaca karakterlere de değinmek gerekirse baş karakterimiz olan Vaelin’i çok ama çok sevdim. Acımasızlık pelerini altına gizlenmiş adaletli birinin kalbi vardı Vaelin’de. Yaşadıkları onu şiddete eğilimli hale getirmiş olsa da bunun adalet anlayışına yansımasına izin vermemesi benim çok hoşuma gitti. Uzun zamandır okuduğum en iyi karakterlerden birisiydi hatta. Bir de 6. Nişana dahil olan, Vaelin’in kardeşlerinden de bahsedeyim. Bu arada ufak bir bilgi olsun, İtikada dahil olanlar birbirlerine kardeş diye sesleniyorlar. Nişana alım da her sene belli dönemlerde yapılıyor. Vaelin ile aynı sene Nişana girenlerden bazıları ise Barkus, Dentos, Nortah, Caenis, Frentis kardeşler. İnanın, hangi karakteri daha çok sevdin diye sorsanız cevap veremem. Yazarın karakterleri yaşayış biçimi (yaşayış diyorum çünkü her birini yaşamışçasına gerçekçi anlatışını basite indirgemek istemedim.) beni aşık etti. Her bir karakteri kalbimde hissettim, attıkları her adımda, aldıkları her nefeste ben de onların yanıbaşındaydım sanki. Onların hislerine ve kitap boyunca büyümelerine şahit olmak çok başka hissettirdi. Her bir karakteri çok yakınımmış gibi tanıyabildim. Ve her birini anlatamayacağım kadar çok sevdim. Örneğin Caenis’in yumuşacık kalbini, Dentos’un sarsılmaz görüntüsünün aksine yaşadığı acıları nasıl gizlediğini okumak beni mest etti. . Kitapta en sevdiğim özelliklere gelecek olursak heyecanı sürekli diri tutması, karakterleri böylesine yakında tanıyabilmemizi sağlayan samimi anlatımı ve yaşanan her bir sahneyi zihnimde canlandırabileceğim kadar betimleyici yazılmasına bayıldım! Ayrıca, karakterlerin küçücük bir çocukken kocaman bir adama dönüşmesi, bilmiyorum çok daha farklı hissettiriyor, duygulandırıyor sizi. Bu yorumu yazmak bile beni öylesine heyecanlandırıyor ki varın siz düşünün gerisini. Ayrıca kitabın son sayfalarında yer alan karakterler dizini kısmını da çok sevdim. İçinde çok fazla karakter barındıran serilerde bu tarz ayrıntılar olunca okuduğum seriyi ayrı bir seviyorum sanırım. Ufak bir bilgilendirmem olacak, eğer kitaplarda küfürden çok rahatsız oluyorsanız okumamanızı tavsiye ederim. . Daha ilk kitaptan serinin muhteşemliğinden favorilerime gireceği konusunda şüphem olmadığını söylemek istiyorum. Hatta daha şimdiden serinin bitecek olması beni üzmüyor değil. İlk kitabın bitişi aklımda kocaman soru işaretleri bıraksa da bu durum devamı için daha çok heyecanlanmama sebep oluyor. Ancak hemen okumayı da düşünmüyorum, ilk kitabı biraz sindirip aklıma kazıyayım, sonra devam ederim inşallah. Bu arada bu seri yazarın ilk serisiymiş. Öyle şaşırdım ki. O muhteşem satırları okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Son olarak, bence fantastik kurguya aşina olanlar bu seriye bayılacaktır. Eğer Locke Lamora’nın Yalanları serisini, Kralkatili Güncesi serisini, Brandon Sanderson kitaplarını ve Zaman Çarkı serisini sevdiyseniz bu seriyi de mutlaka seversiniz. Hatta ben bu seriyi Kralkatili Güncesi’nden daha çok sevdiğimi söylemeliyim. İnanın, kitap hakkında anlatacak daha çok şey var. Ama gerisini sizin okuyup görmeniz daha keyifli olacaktır. O yüzden, mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyor, kitabı çok sevdiğimi tekrar belirterek düşüncelerimi sonlandırıyorum. Keyifli okumalar! Puanım: 5/5
Kan Şarkısı
Kan ŞarkısıAnthony Ryan · İthaki Yayınları · 2014190 okunma
·
816 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.