Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

GÖREVİN ÖZETİ NİTELİĞİNDE!
Ağlaya sızlaya da olsa alışmışlar. İnsanoğlu denen aşağılık yaratığın alışamayacağı hiçbir şey yok galiba! - Göreve başladığımdan beri gece çalışıyorum. Hiç bir çatışma tecrübesi olmayan birinin direkt olarak en tehlikeli bölgeye gitmesi daha yoldayken başarabilecek miyim acaba düşüncesi ile birleşiyor... Dağa çıkarken yaklaşık 6 saat süren bu yolculukta aklından çıkmayan bu düşünceler ile biten yolculuk sonrası gerçeklerle yüzleşiyorsun. 3150 rakımlı bir dağ... Daha kirpiden inerken anlıyorsun ne kadar üşüyeceğini. 93 kilogram olarak gelmiştim buraya. 93 kilogramı yerden kaldıracak kadar kuvvetli bir rüzgar... Haziranın 11'inde bile hala soğuk ve neredeyse hiç kesilmemiş olan rüzgar. Nadiren kesiliyor ancak o da kötü. Koca bir dağ, dereyatakları ve kayalıklardan ibaret bir yer. O kadar sessiz olur ki bazı geceler. Yerde yürüyen bir farenin, kurtların ayak seslerini bile duyarsın. Ufak bir çıtırtı olduğunda ürkütür, bir de sisli, karlı, puslu geceler vardır. Rüzgarın çok olduğu... Sızma olabileceğini düşünerek 3. gözün ensende beliriverir. Arkadan sinsice yaklaşıp boğazının kesilmesini veya boynunun kırılmasını istemez kimse. Bu daha da ürkütür. Aradan aylar geçer yıla yaklaşırken artık asla ama asla korkmaz insan, alışır... İşte bu insanoğlunun ölüme bile alıştığı evredir. Kalpsize yakın, korkudan uzak. Mermiler yağar üzerine, eyp patlatır şerefsizler, silah arkadaşların şehit olur. Arkada kalanlar ise üzgün, mutsuz ve yorgunca bekler bu dağları. Biri gider biri gelir derler ancak gidenlerin geri gelmediğini de herkes bilir. İşte hayat... Benim hayatım da bundan ibaret 1 yıla yakın zamandır.
·
493 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.