Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

- Şurdan döneceğim galiba. (Dönülür) - Düz gidersem, hemen soldaymış. (Düz gidilir, solda bir tabela görülür, tabelaya rağmen emin olunamaz çünkü arka kapıyı bulmuş Matruşka, ön tarafları sevmezdi zaten hiç.) İçeri girilir. O la la! Işıklar, yansımalar, sesler, koku, hızlı adımlar.. (Derin nefes al-ver, al-ver..) Ve gelir kurtarıcı ses; - Buyrun, size ne olacaktı (ya da bazen "ne yapılacaktı?")? (Matruşka iç sesi Madak'ı anıyor; "Olanlar oldu Tanrım, bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!") :) Soru cevaplanır, ilgilisine yönlendirilir, "sizi şöyle alalım" cümlesi elinden tutar çeker, hoooop döner koltuktasın. :) Herkes maskeli (tabii ki :) ). "Gözler kalbin aynasıdır" diyorlar ama mimiksiz surat da surat değil. Neyse.. Saçlarımı pirinç ayıklar gibi bir o yana, bir bu yana savuran beyefendiyi izliyorum. Diyaloğu iyi tutmalı, saç emanet ediyoruz! :) - Tavsiye üzerine geldim, size güveniyorum! (🤭) (Biraz dert yanılır, memnuniyetsizliklerden bahsedilir) - Yeni nesil bilmiyor bu işi, bir süre sonra yapan da kalmaz. Şurada otuz kişi çalışıyor, yapabilen iki kişi. (Egoyu tatmin etti Matruşka. Şimdi başlayabilir her şey. Maestro! :) ) (Bir de bir adam vardı gelip giden, bildiğin Maskeli Topaloğlu. Anmasam uzaylılar darılırdı. :) ) İnanmayan illâ ki olacaktır ama kuzu gibi durdum. :) Ne deniyorsa yaptım. Tutamlarımın çekiştirilişini izlerken "ses tonu kadar yumuşak değil el hareketleri" diye düşündüm. (Düşündüğümüzden mesul değiliz ya! :) ) Sonra beklemeler. Dakikalar toplayınca yarım saati etti. Yarım saat sonra yanı başımda bir ses; - Sizi makinaya alacağım. Makina? Daha önce almamışlardı. Makina! İşte Yeşilçam'dayız. Bilen bilir, bilmeyenler için söylüyorum; kafanızı içi boş bir elektrik süpürgesi gövdesinin içine yerleştirildiğini düşünün. Ve her açıdan size yöneltilmiş saç kurutma makinaları çalıştırılıyor gibi bir ses, bir sıcaklık.. Bir kırk dakika da böyle geçsin.. Geçer, ses kesilir, oh çekilir, ilaçlamaya gidilir (böcek muamelesi gibi :) ). İlaçlama sonrası yine bekleme, ama bu sefer beş dakikacık, ama o beş dakikaya; kolona yapıştırılan kuaförün Instagram adresi sığar, "kaç dakikadır bekliyorum, yanacak bu saçlarım" diye çemkiren kadının sesi sığar, önümden geçen çalışanların kollarındaki çok çeşitli dövmeler sığar, tavana dikince gözlerimi "birazdan çıkacağım buradan" diyen sesimin keyfi sığar vs. Bitiş.. Kafamdaki ağırlıklardan kurtuluş, ayna tutuşlar, memnuniyetler, kasada bul karayı al parayı gösterisi falaaaan.. :) Şunu diyeceğim bir de; böyle kalabalık mekânlarda, aynalar da çoksa saklanmanız mümkün değil. En az bir çift göz hakkınızda söz sahibi olur. :) Beni de gören görmüştür ama ben çoğunuzu gördüm de geldim. Şimdi de burdasınız. :)
··
3.776 görüntüleme
Muzaffer Akar okurunun profil resmi
Güzel anlatım, teşekkür ederiz. Değme öykücüya taş çıkartır. Elinize sağlık.
Matruşka okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim. 🙈
sinan kaan okurunun profil resmi
Yazının ortasına kadar ne olduğunu anlamadım. Sorsan saç yaptırıyor ama kafanın içi kelimelerle dolu:)) o kelimelere şekil verenden kaç tane kaldı acaba?:)
Matruşka okurunun profil resmi
Yazının ortasına kadar ne olduğu anlaşılsın istemedim demek ki. :) Benim çoğu işim böyle, dönüp duruyor kuşlar tepemde. :) Son sorunun cevabını bilmiyorum galiba. :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.