Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"...yol eninde sonunda bir yere çıkar"
Medeniyetten, Beyaz Amerika’dan, Kapitalizmden ve tüm bunların yarattığı sıradan insan hayatından kaçıp yaratıcılığın ve hareketin yani insan olmanın peşine düşen bir grup gencin hikayesi Yolda. Yirmili yaşlarında yazar olma peşinde koşan Jack, aynı yazarlık kariyerinde bir başka “deli” Allen ve onların en büyük ilham kaynağı, Jack’in daha sonra Beat olarak adlandıracağı o küçük kuşağın yeraltındaki tohumu olan Neal... Neal, Gazap Üzümlerini okuyanların çok iyi tanıyacağı Okilerin arasında doğmuş ve sürekli hapisteki babasını bulmaya çalışıp bir türlü bulamamış, çocukluğu ve gençliği çoğunlukla ıslah evinde ya da yollarda geçmiş bir avare. Jack ve Allan ise üniversite eğitimi görmüş iki şehirli genç. Daha sonra Beat edebiyatının kurucusu olacak isimlerden ikisi. Bir şekilde içlerindeki gezip görme, Amerika'yı uçtan uca dolaşma niyetleri Neal ile birlikte çılgın bir gerçekliğe dönüşüyor. Kitap Jack’ın 1940ların sonunda yaptığı beş farklı yolculuğu anlatıyor. Her bir yolculuğun Jack’de neden olduğu değişimlere, Jack’in kayboluşuna ve arayışına, Neal ve Allan ile olan dostluğuna, birbirlerine içten bağlılıklarına, en anlamsız anda aniden derin konuşmalara dalmalarına, absürt, dengesiz, plansız yaptıkları fiziksel ama daha önemlisi zihinsel yolculuklarına şahit oluyoruz. Onların gözlerinden okuduğumuz Amerika 1940-50lerin sinemalarında görülen Amerika’dan çok daha farklı; siyahilerle, avare kadınlarla, jazzla, Okilerle, hobolarla, Meksikalılarla, alt sınıftan insanlarla dolu... yeni bir Amerika, yeni bir Amerikalı yaratıyor Jack Yolda boyunca. Neal'ın da dediği gibi “Amerika'yı daha önce hiç kimsenin anlamadığı bir şekilde anlamanın” peşindeler. Bu atasız, emperyalist, zalim ama “medeni” ülkenin tüm çelişkilerinden uzaklaşarak ona ve kendilerine yeni bir kimlik ve yeni bir geçmiş yazma çabasındalar. Bu nedenle belki de kitabın sonlarına doğru Yolda bir İncil'e, Neal bir azize Jack de onun sadık bir takipçisine dönüşmeye başlıyor yavaş yavaş. Ve vaadedilmiş topraklara, Amerika'nın olmaya çalıştığı her şeyden uzak Meksika'ya ulaşıyorlar. Kitabın yazım macerası Jack’in defalarca başına oturup şekilden şekile soktuğu ama bir türlü sonuçlandıramadığı bir proje olarak başlıyor. Bir yol hikayesi yazmak istiyor Jack, ama nasıl bir şey olması gerektiği konusunda sürekli fikir değiştiriyor. En sonunda yola çıkmaya karar veriyor, ilk yolculuğu böyle başlıyor. Yolculuklarıyla ve yolculuklarında durmadan aldığı notlarla yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor kafasında roman. Gittikçe kurgusal karakterlerden ve klasik edebiyattan uzaklaşıp başrolünde kendisinin ve arkadaşlarının olduğu bu sıradışı romana yaklaşıyor. Aradıklarını bile bilmedikleri Meksika yolculuğunu bulmalarının ardından oturuyor tek rulolu daktilosunun başına ve jazz ritminde, yol gibi başı ve sonu olmayan bir şekilde hiç paragraf yapmaksızın tek rulo romanını yazıyor. Böyle işte Jack’in romanı. Belki ilk başta okuyanlara ne işsiz bu insanlar gibi gelebilir tabii. Ama onların yolda karşılaştıkları insanlarda sürekli sorguladıkları şey de tam da bu amaçsızlık. Fabrikalarda, ofislerde, masabaşı işlerinde ya da evlerinde bir hamster çarkında dönüp dururcasına tüm enerjisini tüketen ama vardığı hiçbir yer olmayan, hareket etmeyen, varlığının amacını yerine getirmeyen, kendini gerçekleştirmeyen bu modern insanlardan biri olmaktan kaçıyor beat kuşağı. Nereye gittiklerini bilmiyorlar belki, roman boyunca sürekli kendilerine sorulan bu soruya bir türlü cevap veremiyorlar. Ama zaten arayışında oldukları şey de bu. Bir yere gitmiyorlar, sadece gidiyorlar. “Çünkü yol eninde sonunda bir yere çıkar.” En azından çarkın dışına çıkmaya ve hareket etmeye cesaret ediyorlar.
Yolda
YoldaJack Kerouac · Ayrıntı Yayınları · 20121,651 okunma
·
290 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.