Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Aleksey Gastev, daha 1922 yılında "biyomekanik" terimini kullanmiş olan bir Bolşevik mühendis ve şairdi; bu kült içinde insanla makinenin kaynaşacağı bir toplum vizyonunu araştırıyordu. Gastev Emek Enstitüsü'nün başındaydı, burada işçilerinn makine gibi davranması için deneyler yapılıyordu. İnsanın mekanikleşmesini evrimin bir sonraki adımı olarak görüyor, şu hayali kuruyordu: bir ütopya, "insanların" yerini "A, B, C ya da .325,075,0 ve benzeri" şifrelerle tanımlanan "proleter birimlerin" alacagı bir ütopya .... "Mekanik kolektivizm" "proletaryanın psikolojisindeki bireysel kişiliğin yerini alacak." Artık duygulara yer olmayacak, insan ruhu artık "bir çığlık ya da gülüşle değil bir basınçölçer ya da hızölçerle" ölçülecek. Bu düşte, günümüzde biyo-politika denen şeyin ilk radikal formülünü görmüyor muyuz? Delice görünse de, bu vizyonun, biri onu ısrarla dayatmaya kalkmış olsa, gerçek Stalinizmden çok daha korkunç olabilecegini öne sürebiliriz. Stalinist kültür politikasının tepki verdigi şey bu tam modernist mekanikleştirme tehdidiydi; sadece geniş kalabalıklara çekici gelen sanatsal biçimlere donmeyi talep etmedi, aynı zamanda -sinik de görünse- temel geleneksel ahlak biçimlerine dönmeyi de talep etti. Stalinist gösteri mahkemelerinde, kurbanlar sorumlu tutuldu, suçlandı, itirafa zorlandı. .. kısacası, ne kadar müstehcen gelirse gelsin (ve oyleydi), onlara otonom etik ozneler olarak davranıldı, biyopolitika nesneleri gibi değil.
Sayfa 13 - Encore Yayınları
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.