Item: Middlesex
Author: Rîndkeş

Rîndkeş

@Sasun72·

26 Haziran 2021 01:39

529 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

9 günde okudu

Hayatlar da çatlayıp kırılır, tıpkı buz gibi. Kişilikler... Kimlikler.

“Hikâye her şeydir” GÜZEL İNSANLAR MERHABA! Bugüne kadar naçizane yaptığım okumalar dışında bir yer tutan, farklı bir eser hakkında sizlere birkaç kelam etmeye gayret edeceğim. Bu eserin varlığından dahi haberim yoktu, bu uygulama sayesinde öğrendim. Aynı gün içerisinde, sağlam okumalar yapan üç farklı okuyucu bu kitaba başlayınca bende ilgi duyup başladım. (PDF olarak ilk okuduğum ilk ciddi kitap)) Kitap, bir anlamda XX.yüzyılın belgesel-romanı gibi geldi. İnsanlık tarihinin en uzun ve çok farklı gelişmelerin yaşandığı bu yüzyılın birçok tarihi olayını resmen, eser bize belgesel tadında yaşatıyor. Kitapla ilgili çok değerli incelemeler var. Ben biraz tarihi arka planına bakmak istiyorum.. 1914-1918 İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük ve kapsamlı I.Dünya savaşı yılları ve Anadolu’ya götürüyor bizi yazar ilk sayfalardan itibaren… Savaşı kaybeden mağlup Osmanlı ve sırtı sıvazlanarak Anadolu ya gelen Yunan askerleri. 1919 yılına kadar “Millet-i Mahkûme" olarak görülen Hristiyan Rumlar değişen şartlara uyum sağlamaya çalışır. Batı Anadolu’da yaşanan bu kaos ortamında Bursa şehrinde, Bithynios köyüne gidiyoruz. Küçük, yeşil bir Rum Köyü, insanlar İpek böcekçilik işi ile uğraşıyor. Esas Kahramanımız Call’in gelecekte dedesi ve ninesi olacak olan Desdemona Stephanides, (Lefty) Stephanides bu köyde tanışıyoruz. Mustafa Kemal’in Büyük Taarruzu nedeniyle her bir yerden Rumlar kaçarak Smyrna limanına varıyorlar. 1922 yılının 9 eylülünde Türk askeri İzmir’e girince yaşanan kaos ve günümüzde çoğu insan tarafından pek bilinmeyen İzmir Yangını ve sonrasında yaşanan acıklı hikayeler çok gerçekçi şekilde anlatılmış. Yıllarca bize anlatılan, “Yunanlıları denize döktük” hikayesinin karşı kıyı tarafından bu eserde okunması, bazı insanları rahatsız edecektir. Smyrna limanından, Desdemona ve Lefty, hayaller ülkesi Amerika'ya Detriot şehrine gitmeyi başaracaktır. Amerikada yaşamın hızlı olduğu yıllar; Henry Ford “Fabrika kurmak, tapınak kurmakla eşdeğerdir.” şiarıyla beden gücüne dayalı bir sistem kurar. Bursalı hemşerilerimiz, bu sanayi ülkesinde ekmek kavgasına girerler. Yüzyılın yaşadığı en büyük küresel kriz patlak verir. Yıl 1929, 24 Kasım, Perşembe... Yer Wall Street, New York... Şık takım elbiseli adamlar birbiri ardına gökdelenlerden kendilerini aşağı atmakta... Açlık için yürüyenler sokaklarda, herkes sokaklara dökülmüş, aç halk sokaklarda yürüyor, sıra sıra gidip Bay Henry Ford’a fabrikaları açması için yalvarıyor. “Beyaz Yakalı” insanın açlık ile yüz yüze kaldığı ilk ciddi sınavı görüyoruz. Daha düne kadar tuzu kuru insanlar açlıktan sokaklarda yiyecek bir fare peşinde… 1939-1945 yılları II.Dünya Savaşı Faşizm yıları. İzmir’den gelen Stephanides, ailesinin çocukları Milton ve eşi Tessie (Kahramanımızın anne ve babası). Milton askerliğe elverişli olmamasına rağmen Amerika için Japonlara karşı mücadele etmek için savaşa katılır. Dünyada yaşanan gelişmeleri aile içinde yapılan sohbetlerden takip ediyoruz. Eserde, 1967 yılında Detriot şehrinde yaşanan Siyahi insanlara yönelik şiddet olayları, 1973 yılında sona eren Amerika’nın Vietnam savaşı ve orda yaptıkları bunların iç kamuoyuna yansımaları, 1968 hareketi, hippiler, cinsel devrim isteyen gençler,1973 Petrol Krizi ve sokakta yaşayan insana yansıması gibi birçok tarihi konuya denk geliyoruz. Call ve ailesi, 1974 yılında ata toprağı Anadolu ya gelmek için valizleri hazırlarken bu defa Türkler Kıbrıs adasına askeri hareket başlatıyor. Evde savaşı kim kazanacak çekişmesi, ABD’nin Türkleri destekliyor muhabbeti çok gerçekçi, hararetli tartışmalar bizi olayın içine çekiyor. Romanda, insanı sıkmadan yaşanan yıllar ile ilgili çok fazla ayrıntı var. Dönem ile ilgili dinlenen popüler şarkılar, müzik grupları, filmler, tablolar, siyasi şahsiyetler, politik çekişmeler benzeri çok fazla ayrıntı var. Yazar, okuyucuyu boğmadan bu ayrıntıları esere çok güzel serpiştirmiş. To Sir with Love (1967), “Arzunun O Belirsiz Nesnesi” (1977)adlı filmleri not aldım! “Grateful Dead” isminde bir müzik grubu kitap sayesinde keşfettim ve dünden beri dinliyorum. (Yakın tarih ile ilgili arkadaşlar okurken ismi geçen kitap, film, müzikleri not alsın !!) Eserde aile büyüklerinde her daim bir Anadolu özlemini görüyoruz. Baklava, Uzo, tespih, Bursa dağlarına özlem, ipek böcek işi, dini doğmalar, nazardan korkma, cenaze merasimi … benzeri sayısız birçok ayrıntıda bizden birileri olduğunu görüyoruz. NOT:1 Kitapta, ensest, eşincinsel benzeri birçok okuyucuyu rahatsız edecek kısımlar bulunmaktadır. Bu anlamda ciddi anlamda sert bir kitap, bu tür şeyleri okumaktan imtina eden insanların eserden uzak durması iyi olur. NOT:2 “Şanlı Tarihimiz, Büyük Ecdadımız” gibi tarih okumaları yapıp bunlar ile mutlu olan kişilerin kitaptan uzak durması sağlıkları için faydalı olur. Irk, din, mezhep, cinsiyet benzeri ayrımları hayata bakışında ilk sıraya koymayan kişiler için okunabilecek bir eser olduğunu söyleyebilirim. Okullarda bize okutulan tarih dersi ile ilgili acaba karşı kıyıda bu olaylar nasıl anlatılmış diyen insanlar için iki eser tavsiye edebilirim. Dido Sotriyo “ Benden Selam Söyle Anadoluya” İvo Andriç, “ Drina Köprüsü”… "Ben, hep tekrarlanan bir cümlenin son noktasıyım." KİTAPLA VE SAĞLICAKLA KALIN!!