Merhaba kitap severler!
Kırmızı Başlıklı Kız Serisi’nin 3. Kitabı 
Kanın Büyüsü yorumu ile sizlerleyim. :)
Elimde dördüncü kitap olmadığı için bir süreliğine seriye veda ediyorum aslında ve bu sebeple içim biraz buruk. Uzun soluklu serilerden bir anda kopmanın verdiği o özlem ve boşluk hissini bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum. :/ Ama bir yandan da yeni başlayacağım kitabın heyecanı var içimde. :)
Neyse, benim karmaşık duygularımı bir kenara bırakıp kitabımıza dönelim biz. Bu aralar havalardan mı bilinmez, okuma isteğim biraz azaldı. O sebeple kitap sonlara doğru resmen elimde süründü diyebilirim. Fakat, kitabın verdiği hisler öyle kuvvetliydi ve anlatım o kadar başarılıydı ki, çok uzun aralıklarla okumama rağmen hiç kopukluk hissetmedim ya da kitabın içine girmekte zorlanmadım. İkinci kitabın sonunda Ada ve Dawson’ı, Amona’nın sebep olduğu büyük bir karmaşanın içinde bırakmıştık. Bu kitapta da o lanet büyücü çiftimizi rahat bırakmıyor elbette. Fakat, bu kez işin içine diğer büyücüler de giriyor ve kehanetlere konu olan bir savaş başlıyor. Bu öyle büyük bir savaş ki, Aleut, Remus ve Tarafsızlar asırlar sonra büyücülere karşı birlik oluyorlar. Ayrıca bu savaşta Ada, Dawson ve arkadaşlarına eşlik eden iki minik kurdumuz daha var. ;) Böylesine büyük bir savaş nasıl sonuçlanacak dersiniz?
Bu arada tüm kitabın savaş ve katliamla geçtiğini düşünmüyorsunuzdur umarım. Çünkü bu kitapta aşk, tutku, dostuk ve aile bağlarına önceki kitaplara nazaran çok daha fazla yer verilmişti. Ada ve Dawson’ın yanısıra diğer çiftlerin arasında yaşananları da gözlerimden kalpler fışkırarak okudum. Fakat, favori shipim Perarha ve Crone arasında yine pek bir gelişme olmadı ne yazık ki. Dördüncü kitaba artık. :)
Kaos, entrika, ihanet gibi kötülüklerin aşk dostluk ve sadakat kadar güzel duygularla ne kadar iyi harmanlandığını görmek ve heyecan dolu fantastik bir dünyanın kapılarını aralamak isterseniz, bu seri tam size göre! ;)
Hoşçakalın, kitapla kalın…
Büşra Toraman
·
320 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.