Canhıraş tadı damakta kalan bir roman. Yazarın üslubu; günümüz kitaplarına, yazarlarına karşı ister istemez duyulan ön yargıları yıkacak kalitede. Böyle düşünmemde dilinin hem zengin hem anlaşılır oluşunun, pek çok yerde altını çizmek isteyeceğimiz nitelikte paragraflara rastlamamızın etkisi büyük. Okudukça anlaşılıyor ki kahramanın ismi bile bir tezat. Sonradan fark edilen, beklenmeyen ince detaylar var.
Konusuna gelince hem kendisi hem işlenişi oldukça özgündü. Mekanlar da kişiler de kafamda bütünüyle canlandı, kendimi romanın içinde Fırat'ı izlerken buldum.
İnsan okurken ismi geçen her karakteri daha yakından tanımak istiyor, bir sonraki sayfaya merakla geçiyor. Keşke daha uzun, daha detaylı olsaydı. Umarım Coşkun Erol'un bir sonraki kitabı bu beklentimi de karşılar.