Dostoyevski'nin, bir toprak efendisi olan babası zalim bir adamdır. "Babası" olduğu köylüler tarafından işkenceyle öldürülür. Bu haberi aldığı anda Dostoyevski'nin sara nöbetlerine yol açacak bir şiddetle kendisini suçladığı söylenir. Çünkü babasının ölümünü arzu etmiştir. Ve Karamazov Kardeşler'de Dimitri'nin, babasını öldürmek suçundan yargılanıp da verilen cezayı kabulündeki teslimiyet bu anın tecrübesini taşır. Babasının ölümünü arzu etmiş ama bu arzusunu kuvveden fiile çıkaramamış bile olsa. Ölümünü istedim. Öldürmediysem de istedim. Ve romanın meşhur cümlesiyle: "Kim istemez ki babasını öldürmeyi."