Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ÖRTÜDEKİ SIR
Adına “yüksek sosyete” dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor: +Bütün sır örtüde… Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor), böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor, yavanlaşıyor, çirkinleşiyor… Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu. Mini etekli bir kız haykırdı: -Paradoks! Buna paradoks derler! Genç şair acı acı güldü: +Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar… Sonra da “saçma” yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz! Bu defa kahkahalar daha sert patladı. Genç şair devam etti: +Bütün sır örtüde… Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdeal… İdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır. Bir ses yükseldi: -Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin! +Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum. Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı: -Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum? +Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir. Genç şair sesini yükseltti: +Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz! Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti: +Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Hikayelerim
Hikayelerim
··
442 görüntüleme
kitap editörüyüm okurunun profil resmi
içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar… Sonra da “saçma” yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz! mes'ele örtü değil. bir mânâ cihadı
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.