Gönderi

115 syf.
·
Not rated
Lüzumsuz... Lüzumsuz olduğunu bilen, varlığının önemsizliğinden haberdar olan Çulkaturin'in günlüğünde; kaybolmuşluğun içine damıtılmış melankolik bir karanlığın belirsizliğinde, hiçliğin içine gömülmüş bir lüzumsuzluğun hikayesini dinleyeceksiniz. Bırak bu laf cambazlığını da neden okuyayım bu kitabı onu söyle? Tamam sakin. Anlatıyorum. Sanırım şöyle bir alıntı sizin bu kitabı neden okuyacağınız üzerine bir fikir oluşturacaktır. "Hayatım birçok açıdan diğer insanlardan çok da farklı değildi. Baba evi, üniversite, devlet dairelerinde küçük memuriyetler, emeklilik, küçük arkadaş çevreleri, namuslu bir yoksulluk, makul zevkler, iddiasız uğraşılar, ölçülü arzular... Lütfen söyleyin, bunlara yabancı olan var mı?" Turgenyevin özentilikten uzak, orijinal bir yalınlıkla kendine özgü kalemiyle betimlediği tekniğine yine hayran kaldım. Okuyucuyu etkileme kaygısı taşımadan olanı olduğu gibi söylemesi ise beni daha çok etkiledi. Turgenyev'in sesi öyle samimi ki; denizin karşısında sizinle birlikte oturan bir adamın şikayetsiz efkarı kulağınıza çarpıyor gibi hissediyorsunuz. Güneşin batışını birlikte seyretmeye daldığınızda ise; karanlık her çöktüğünde hüzünlü bir adamın, içinizi saracak olan o melankoli kokusunu sesinde hissederek dinlemeye koyulacaksınız. Bu ses bir kemanın sesi gibi hep hüzünlüdür. Güneşin batışıyla etrafa çöken karanlık arttıkça, hikayede yükselen hüzün de içinizi karartacak. Hüzünlü okumalar dilerim.
Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü
Lüzumsuz Bir Adamın GünlüğüIvan Turgenyev · Notos Kitap · 2013778 okunma
·
232 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.