Yoğun bir tempo içerisindeyken sayfaların derinliklerine dalıp gitmeme ve yorgunluğumu bir nebze olsun azaltan bir kitap oldu. Oldukça sürükleyici olması nedeniyle 2 günde bitirilebilecek, okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Favori kitaplarım arasında olduğunu dâhi söyleyebilirim.) Kitabı bitirdikten sonra yazarın düşünceleri çok mantıklı geldi. Yazdığı döneme göre bunları düşünmesi ve yazıya aktarması hâlen yönetmenlerin esinlenip film çıkarması gurur duyulacak bir şey. Kitapta geçen bir cümlede "Okyanusların bu sınırsız zenginliklerini nasıl kullanıyoruz? Balık avlıyoruz; ağlarımızı ancak okyanusun en üst tabakasına seriyoruz, derinleri ise tamamen el değmemiş bırakıyoruz. Sünger, mercan, inci, su bitkileri topluyoruz, sadece bunları..." diyor. Gerçekten okyanuslar bu kadar büyükken neden kendini dört dörtlük sanan insanlar arasında yaşıyorumki¿ İhtiandr bekle beni. Şaka bir yana Mars'a, Ay'a gidiceğimize okyanuslarda yaşayabiliriz. Hârika bir fikir. Son olarak bu kitapla buluşmamı sağlayan Barış Özcan'a teşekkür ediyorum. youtu.be/Lmw0NZsRza0 Naçizane fikrim: Vaktiniz olduğunda yazarın hayatını arşatırmanız önerilir.

Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,481 okunma

·

1.836 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.