...Bir hususi otomobil geldi. İçinde şöfor ve iki üsteğmen vardı. Onlardan biri yürüyüş emrinin önüne ve arkasına baktı, elimize geri verip:
-Bekleyin, yola çıkmış arabalar var, gelir, dedi.
Şoför gaza bastı, gitti. Heinrih çok kızdı: -Namussuz, insafsız, arabada bize de yer vardı. Eğer bizim de bir rütbemiz olsa alırdı, dedi. Ben ona:
-Sen subaylarına bol bol tuz götürüp iyi hizmet yaparsan sana da harptan sonra bir rütbe verirler, dedim.
O tekrar kızdı:
-Ben harpten sonra Almanya'nın yüzünü bile görmek istemem. Benim vatanım İtalya, Boljano. Ben burada doğdum. Babam Alman olduğu için Alman pasaportu taşıyorum, dedi.