Platon teorik bilgiyi önemsediği ve bilgiye ancak filozofların ulaşabileceğini düşündüğü için ideal toplumu uzlaşım ve deneyimin ürünü olan yasaların olmadığı bir toplum olarak kurgulamış ve yöneticinin filozof-kral olması gerektiğini belirlemiştir. Özellikle ahlak ve siyaset alanında deneyimi ve pratik bilgiyi önemseyen Aristoteles ise, filozof olmayı değil yaşam pratiği içerisinde kazanılan siyasal erdemlere sahip olmayı yöneticiliğin koşulu olarak almış ve ideal toplumu bilginin kristalize olmuş biçimi olarak gördüğü yasaların hüküm sürdüğü bir toplum olarak tasvir etmiştir.