Ölüme karşı kayıtsızlık duyduğumda Meursault'u; Tanrı'yla konuştuğumda Ivan Karamazov'u; ne olduğunu kendim bile bilmeden peşinde koştuğum şeylerde Josef K.'yı; alnımdan akan terde Levin'i hatırlamayı seviyorum. İşte bu kadar küçük şeylerle mutlu olabiliyorum.