"Cengiz Han'ın Buhara yolunda Oğuz Türklerinden büyük bir topluluğu da ordusuna kattığı, bu sayede yanında "Temizle kirli arasındaki farkı bilmeyen, en iyi çorbanın savaş kasesinde yapıldığını düşünen, şarabı da kılıç kabzasında içen, korkusuz Türklerden oluşan bir güçle" yürüdüğü anlaşılıyor."