Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

331 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Distopik bir eser olan Körlük kitabında verilen alt mesajlar okuyucaya çok güzel bir şekilde verilmekle birlikte, her mesajın gerçekliği karşısında mevcut modern! hayat düzenimizi sorgularken buldum kendimi. Kitap hepimizin hayatında bir defa olsun düşünmüş olduğumuz, Peki ya kör olsaydım ne yapardım? sorusunun cevabını daha da doğrusu cevaplarını bizlere sunuyor. Cevapları sunarken toplum düzenini en ince ayrıntısına kadar inceliyor, toplum düzeninin adaletsizliğini ve bozukluğunu okuyucuya en yalın haliyle sunuyor. Kitapta modern! dünyanın alışılagelmedik bir körlük salgını ile karşı karşıya kaldığında, insanlarının ahlak değerlerini, onur, erdemlik duygularını kayboluşunu izliyoruz. Liderlik duygusu ile insan saygısının ve değerlerinin ölüşünü yazar sayesinde dehşet verici bir gerçeklikte her sayfada görüyor ve hissediyoruz. Bir diğer yandan, yazar, kitabında karakterlerini bize diğer yazarların aksine dolu dolu betimlemelerle, isimlerle veya fiziksel özellikleri ile sunmuyor. Evet, hiçbir karakterin ismini bize bildirmiyor, genç veya yaşlı olmaları dışında fiziksel özelliklerini bildirmiyor bu noktada karakterleri tamamen hayal gücümüze bırakması eseri okurken muazzam bir tat veriyor insana. İlginçtir ki, hiçbir karakterin ismini dahi bilmediğim, bir paragrafın sayfalarca sürdüğü, nokta ve virgül hariç diğer noktalama işaretlerinin kullanılmadığı, diyaloglarında tire veya tırnak işareti bulunmadığı bu yoğun eseri, tek bir sayfasında dahi sıkılmadan kısa süre içerisinde bitirdim. Bunun en büyük sebebini yazarın, toplum düzenini mükemmel bir akıcılık ve yalınlıkla eleştirmesiyle bağdaşlaştırıyorum. Bana göre yazarın eserde isimlere yer vermemesinin sebebi modern dünyada! isimlerimizden ziyade statülerimizin önemli olduğunu düşündürten toplum yapısını eleştiriyor olmasıdır. Kimi doktor, kimi sekreter, kimi ise hırsız olan karakterlerin aslında hepsinin aynı olduğunu gösteriyor. Toplumda ki en büyük sorunda bu değil midir zaten? İnsanlara statülerine, soylarına veya mevcut servetlerine göre muamele etmez miyiz? Bir doktor ile görüşmemiz bir sekreter ile aynı olabilir mi? Fakat olması gereken her insana yalnızca insani değerlerine göre değer vermek ve davranmak değil midir? İşte tam bu noktada yazar mevcut sorularımızın hepsine yanıt bulabileceğimiz bu güzel romanını bizlere sunuyor. Kısacası, kitap "bakabiliyorsan gör, görebiliyorsan gözle.." cümlesiyle başlayarak, "Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler.." cümlesiyle biterek, okuyucuya anlam, ve duygu dolu ve en önemlisi okuyucunun yaratıcılığını ve hayal gücünü zorlayan etkileyici gerçeklikte başlayıp ve biten bir kitap sunarak, okuyucuyu hayretler içerisinde bırakıyor. Böyle bir kitabı okuyabilmiş olmanın verdiği hazzı, sizlerinde yaşamasını ister ve şiddetle önerdiğimi bilmenizi rica ederim :) Son olarak, kitapta etkileyici bulduğum birkaç alıntıyı sizlerle paylaşarak, hepinize keyifli okumalar diliyorum.. * Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra raslantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yerde çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. *İyiyim, deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz, kabaca buna yiğitliğe bok sürdürmemek denir, olayları böyle mantıksızca tersine çevirmek yalnızca insan türüne özgüdür. * Ben de istemiştim, bunu ben de istemiştim, yalnızca doktorun suçu değil, Kes sesini. dedi doktorun karısı yumuşak bir sesle, hepimiz susalım, öyle anlar vardır ki sözcükler bir işe yaramaz, şu anda ağlayabilmeyi, her şeyi gözyaşlarımla söylemeyi, anlaşılmak için sözcüklere başvurmak zorunda kalmamayı ben de çok istiyorum.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,7bin okunma
··
12,2bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.