Gönderi

Sonra eliyle tutup elimi, gülümseyerek yüreklendirdi, gizlerin içine soktu beni. Burada ağlamalar, inlemeler, yakınmalar uğulduyordu yıldızsız gökte, gözlerimden yaşlar boşandı benim de. Çeşitli diller, iğrenç küfürler, acıdan yakınanlar, öfkeden bağıranlar, yüksek sesler, boğuk sesler, çırpan eller, sonsuza dek karanlık bu havada, bir kasırgada savrulan kumlar gibi kendi ekseninde dönen bir uğultu oluşturuyordu.
Sayfa 48
·
101 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.