Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Boğulmamak İçin Kitap İncelemesi ve Yorumu
Herkese merhaba ve iyi bayramlar! Bu seferki incelemem biraz uzun olacak çünkü bu zamana kadar hiç Orwell incelemesi paylaşmadım ve biraz yorum yapmak, incelemek istiyorum. George Orwell’in diline Hayvan Çiftliği ve 1984 kitaplarından alışığım. Onun mizahi yerişlerini, otoriteyi eleştirmelerini okumak, taa o zamanlarda kaleme aldığı olayların bugün yaşanıyor olması benim oldukça ilgimi çekiyor. Boğulmamak İçin kitabında ise Orwell, ilk bölümüyle George isimli, 45 yaşında, sigorta pazarlamacısı olan ve takma dişlerine aşık bir başkarakterle çıkıyor önümüze. Karakterine kendi ismini verdiğini düşünebilirsiniz ama Orwell’in asıl adı Eric Arthur, bunu da ufak bir alt bilgi sayabiliriz unutmamak için. Kitap boyunca George’un ağzından birinci dünya savaşı öncesi, savaş zamanı ve savaş sonrası hayatı okuyoruz. George savaş öncesi ve savaş zamanlarını, yani çocukluğunu ve ergenlik yıllarını anlatıyor ikinci bölümde. Bu kısımın bazı okurlara sıkıcı geldiğini gördüm bazı incelemelerde. Ama aksine ben okurken çok keyif aldım. Orwell’in burada bana göre asıl kastettiği şey başkarakterin savaştan önce ne huzurlu ve eğlenceli, dertsiz, tasasız bir hayata sahip olduğunu ve savaşın herkesin yaşamını, duygularını nasıl değiştirebileceğini bize tek tek göstermek. Örneğin George’un çocukluğunu, yani savaş öncesini anlattığı kısımda bir şekerin fiyatının asla o kadar ucuz kalmadığını, birçok abur cuburun savaştan sonra pahalandığını, hatta piyasadan kalktığını söylüyor. Yorumlamaya kalkıştığımızda böyle cümleler bir çocuğun ağzından bile savaşın etkilerini anlamamızı sağlayabiliyor. Orwell zeki bir yazar, hiçbir şeyi amaçsız yazdığını düşünmüyorum. Kitabın üçüncü bölümünde ise insanların yaklaşmakta olan ikinci dünya savaşına, Hitler’e, Stalin’e, faşizme çok kayıtsız, hatta bunlar hakkında bilgisiz, programlanmış birer makina gibi olduklarından bahsediyor George. Bu kısımda en çok faşizm ile ilgili açık toplantının olduğu yer ve George’un arkadaşı Porteous ile konuşması ilgimi çekti. Birçok cümlenin altını çizdim belki bir gün soluksuz bir şekilde kitaplar hakkında tartışabileceğim bir arkadaşım olur da tartışırız diye. Otoriteye yaptığı eleştiriler, insanların -halkın- otoritenin baskısından bihaber olması, hiçbir şeye direnmemesi ve hatta çevresinde yaşananlara, kafalarının üstünden geçen bomba uçaklarına bile kayıtsız oluşlarını öyle cümlelerle anlatıyor ki… İşte Orwell ve kalemi, bayılıyorum bu adama! Kitabın son bölümlerinde başkarakterimizin geçmişe, yani savaş öncesi zamanlara duyduğu yoğun hasret ile eskiden yaşadığı kasabaya gitmesini ve orada karşılaştıklarını okuyoruz. Geroge/Orwell savaşı kanlı bir karmaşadan ibaret olarak yorumluyor. Bunu da Geroge’un eski kasabasını ziyaretinde mezarlıkların arttığını söylemesinden anlayabiliriz. Onu tanıyan kimsenin kalmaması, eski zevklerinin -örneğin balık tutmak- artık imkansızlaşması gerçekleri George’un yüzüne rüzgar gibi çarpıyor. Kapıda olan ikinci dünya savaşının endişesini, bu konudaki yalnızlığını, birinci dünya savaşından kalan, koltuğun altına süpürmeye çalıştığı anıları, hayal kırıklıklarını bir bir fark ediyor George bu bölümlerde. Bir insanın anlaşılamayışına, insanların bir tek kendilerini dinlemelerine, kendinden başka bir şeyi düşünmemelerine ve en çok da ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’larına tanık oluyoruz hep. İçler acısı ne yazık ki. Kitaba ilk başladığım zamanlarda adının neden “Boğulmamak İçin” olduğunu birkaç inceleme okumama rağmen anlamamıştım çünkü kimse bahsetmiyordu. Kitabın sonlarına doğru anladım bunu. Başkarakterimiz George şu anın hüznünden ve düşüncelerinden eski anıları düşünerek kurtulmaya ‘suyun yüzeyine çıkmak, boğulmaktan kurtulmak’ diyordu. Örneğin kasabaya giderkenki yolda gaza basarken “Boğulmamak için su yüzeyine çıkıyordum,” der George. Bazılarımız boğulmamak için bir şeyler yapıyoruz ama bazı insanlar boğulduklarının farkında bile olmuyorlar. Orwell da bu insanlara ve insanları bu hale getiren otoriteye bolca atıfta bulunuyor bu kitabında. Altını çizdiğim o kadar çok cümle var ki… Okuyun, okutturun. Herkese iyi okumalar, kitapla kalın!
Boğulmamak İçin
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,6bin okunma
·1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
4.736 görüntüleme
Yiğit Şafak Şamlı okurunun profil resmi
İnceleme için teşekkür ederimm
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.