Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

231 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Herkese merhaba! Bu defa şans eseri elime geçen bir kitap ile geldim. Ve ne tesadüftür ki, kitap aylar önce okuyup paylaştığım Murasaki Shikibu'nun Günlüğü ile aynı dönemi anlatıyor, yani Heian Dönemini. Heian Dönemi, Japon edebiyatının dönüm noktalarından biri olarak görülüyor. Kapalı saray hayatı ve kültürü içerisinde kadınların edebiyata ve sanata yön verdiği, bu sayede de, saray hayatında saygıdeğer konumlara getirildikleri bir dönem. Bu kadınların başında, Murasaki Shikibu, Sei Şanagon, İzimu Shikibu gibi yazar ve şairler yer alıyor. Her biri klasik Japon edebiyatının oluşmasında birer yapıtaşı aslında. Bu kadınların yanına 10. yüzyılın başlarında Onogoro lakaplı bir şair katılıyor. Yazdığı şiirler ile dikkat çeken Onogoro Hanım, anlık ortaya çıkışı gibi aniden ortadan kayboluyor. (Giriş bölümünden kısa bir özet yaptım sizler için). Başucu Oğlanı adlı eseri Onogoro Hanım'ın kaleme aldığını iddia edenler kadar Şonagon tarafından yazıldığını da iddia edenler varmış. Her ne olursa olsun Geoffrey Montague-Pollock diyor ki: "Bu eseri dönemin zuihitsu geleneğinden ayıran ve onu en aşağı Genci'nin Hikayesi'yle aynı seviyeye koymamızı zorunlu kılan canlı ve teklifsiz üslup, şaşırtıcı duygusal karşıtlıklar ve biçimsel yenilikler". (Giriş bölümünden). Buna rağmen, eserin orijinal elyazmasının Heian dönemi sona ermeden önce kaybolduğu düşünülüyor ve Alison Fell ve Arye Blower tarafından uyarlanan ve Ayrıntı Yayınları tarafından basılan bu eserin Kamakura döneminden kalma altı kısmi versiyondan yola çıkarak yazıldığı belirtilmiş. Kitabın yazım biçimine hayran kaldım. Oldukça emek sarf edilerek yapılan bir uyarlama olduğunu düşünüyorum. Zira Murasaki Shikibu'yu okurken edindiğim hissiyatın çok benzerini bu kitabı okurken edindim. Kısmi parçalara dayandırılarak yazılmış olsa da niteliğe zarar vermemek için ciddi bir emek ve çaba sarf edildiği aşikar. Düz yazı ve şiirin bir arada ilerleyişi, dizgisi ve metinlerin bir araya getirilişleri ile çok güzel bir bütün meydana getirilmiş ve asla derleme/ uyarlama hissi uyandırmıyor. Hatta bir noktada sanki metnin kendisi zaten buymuş hissine kapılıyorsunuz. Bir yandan Onogoro Hanım'ın aşk hikayesine, yaşadıklarına, hissettiklerine, acı, arzu ihtiras, hüzün ve mutluluk eşlik ederken, bir yandan Heian dönemine, saray yaşantısına ve düzene dair bilgiler de ediniyorsunuz. Gerçeküstü öğeler ile doğadan aktarma yöntemiyle (inşallah bunu doğru yazdım) oluşturulan kışkırtıcı erotik hikayeler okurken bir anda dupduru ve sade bir şiir ile burun buruna gelebiliyorsunuz. Bir tarafta bir kadının iç dünyasına, hislerine kapılıp giderken öte yandan kendinizi Binbir Gece Masalları dinliyor hissine kaptırıyorsunuz. Veya Decameron okur gibi mi demeli? Hikaye anlatıcılığı ile düz yazıyı, şiir ile tarihi bir araya getiren bu eseri 18 yaş üstü okurlara tavsiye ediyorum. Bazı yerlerde okurken sıkıntı yaşamama rağmen kitabı anlattığı konular ve anlatım biçimi bakımından değerlendirdiğimde bile okumaya değer buluyorum. Edebi değeri için bile okunabilir. Ama dediğim gibi bazı kısımlar beni oldukça rahatsız etti okurken. Erotik olmalarından ziyade konu içinde geçen şiddet ve benzeri unsurlar ile cinselliğin birleşmesi rahatsız ediciydi. Bunu da eklemeden geçmek istemem. Sonuçta bu konu nedeniyle bile okumak istemeyenler olabilir. Kitaplarla kalın!
Başucu Oğlanı
Başucu OğlanıAlison Fell · Ayrıntı Yayınları · 200024 okunma
·
273 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.