Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

479 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Bu başyapıt için inceleme metni hazırlamak yerine,kısa bir öykü yazılabilir desem hiç abartmış olmam sanırım.Beni karmakarışık duygu sarmallarına sürükleyen bu yarı otobiyografik roman,Oğuz Atay'ın hayatına ayna tutma özelliğine sahip.Romanın ruhsal iniş çıkışları hiç bitmiyor --kafanız karışık yada üzgünseniz okumayı erteleyin--Ironiyi ve hicvi abarttığını düşündürten paragraflarıyla,bilinç akışı tekniğiyle yazılmış olması bakımından,sarsıcı bir Roman. Konusu ve içeriği sanki tutunamayanların devamı gibi.Roman kahramanımız Hikmet Benol(Oğuz Atay) komşusu emekli Albay Hüsamettin bey rehberliğinde,harcadığı maneviyatların,ağır hezeyanlarından kurtulamayıp,Romanın sonunda yaşamsal varlığını sonlandıran,köşeye sıkıştırılmış,hassas bir Aydın tiplemesi.--Tutunamayanlar'ın Selim'i gibi--Kendini bir gecekondu mahallesine atıyor,gerçekle,oyunları bir birine karıştırdığı hayatını ters yüz etmek için...Bir bakıma sürgün hayatı yaşatıyor kendine.Bu sürgün günlerinde,yalnızlığın,anlaşılamamanın verdiği sıkıntıyı hafifletebilmek için,Emekli Albay ile birlikte,piyesler kurgulayıp yazıyor.Kadınlarla arası çoğu kez limoni.Dikiş tutmayan bir evlilikten sonra Bilge adında bir kadın giriyor hayatına.Ardı ardına düş kırıklıkları yaşatıyor bu Aşklar Ona. Son yemek (16 bölüm) ne muhteşem bir kurguyla yazılmıştı öyle...hayran kaldım.--yemekte tüm roman kahramanları bir arada--Anlatım öylesine yoğun ve içtendi ki,Ben de Gelincik sigaramı içip,kadeh kaldırır gibiydim,kelimeleri nakış gibi işlenmiş paragrafları okurken. Romanın ilk bölümlerinde yoğunlaşan ve neler oluyor ? dedirten -- ha ha nidaları sanki kulaklarımda çınlayan sessiz bir çığlık gibiydi.O Acı kahkahaları atmasına sebep olan,pek çok düş kırıklıkları yaşamıştı.--Oğuz Atay'ın biyografisi hakkında,kapsamlı bilgiye sahip olan okurlar bilir--özbenliğini sorgulama durumuna düşürten. Sevgilisi Bilge'ye yazdığı mektup,emekli Albay ile yazdığı piyesler muhteşemdi.Piyeslerde Hikmet (ler) oynuyordu.Piyesler,insanın bilincinde bütün gerçekliğiyle canlanıveriyor. Sevgi'nin çocukluğundan başlayarak anlatılan yaşamı,kısa bir öykü tadındaydı. Acıklı ruh betimlemeleri var.Düşündürtüyor haliyle,yarı otobiyografik bir roman okumanın verdiği bilinçle.Açık havaya çıkma ihtiyacı hissediyorsunuz.(ben öyle hissettim) Diğer yanda,Ülke politikalarının,sorgulayan Aydın kesime yaptırımları ve baskısı,Dostların vefasızlıkları,incelikleri unutmuş insan yığınları,Toplumun dayatmaları,Hayatına giren kadınların,hayatına kattıkları ve alıp götürdükleri,sığ ve tekdüze yaşantılar,hatta romanın son paragrafı,ayrı birer Roman konusu olabilecek nitelikte.Sanıyorum,bir iki gün Romanı sindirme süreci geçirmeliyim.Yordu Beni ama değerdi her kelimesini özümsemek. Oğuz Atay'ın 2.Romanı "Tehlikeli oyunları" okumak için acele etmeyin.zira,paragrafları yeniden okuma vaziyetleri olabiliyor.Son olarak şunu yazmalıyım ki ;Anlaşılamamanın Verdiği derin hüzünle,kaleme aldığı eserleri,hepimiz için Milli bir servet niteliğinde olduğu kavranmalıdır.Sahip çıkınız.Okumanız ve okutmanız dileklerimle...
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.