Mitolojilerin tanrıları gibi, cisimleri zihinlerimizin gücüyle yönlendirebileceğiz. Bilgisayarlar düşüncelerimizi sessizce okuyarak dileklerimizi yerine getirebilecekler. Sadece düşünce ile nesneleri hareket ettirebileceğiz, yani genellikle yalnızca tanrtlara mahsus olan bir telekinetik gücene sahip olacağız.
Biyoteknolojinin gücüyle mükemmel vücutlar yaratabilecek ve hayat süremizi uzatabileceğiz. Ayrıca, dünya yüze yinde daha önce hiç yürümemiş hayat formları yaratabileceğiz.
Nanoteknolojinin gücüyle bir nesneyi alacak, onu başka bir şe ye dönüştürebileceiz, görünüşte neredeyse yoktan bir şey yaratabileceğiz. Ateşli arabalara değil, neredeyse hiç yakıt kullanmadan kendi başlarına yükselebiten ve havada zahmetsizce süzülebilen şık arabalara bineceğiz. Makinelerimizle, yıldızların sonsuz enerjilerinden yararlanabileceğiz. Ayrıca, yanıbaşımızdaki gök cisimlerini keşfetmek için, uzay gemisi yollamanın eşiğinde olacağız.
Bu tanrısal güç hayal edilemeyecek kadar ileri görünmesine karşın, bütün bu teknolojiterin tohumları ekiliyor, şu an biz ko nuşurken bile. Bize bu gücü veren modern bilimdir, tanrısal ya da sihirli sözler değil.