Anoreksiya Nervoza'nın etiyolojisini ele alırken, buradaki temel motivasyonlardan birinin cinselliğe başkaldırı olduğuna dair görüşlere yer vermiştik. Özetle anoreksiya nervoza'nın ödipal çatışmasını tamamlayamamış ergenlerde ilkel bir savunma düzeneği olarak ortaya çıktığını öne süren psikanaliz kuramcıları cinsel dürtüleri ile başa çıkamayan anorektik bireylerin, oral doyumun cinsel haz ile ilişkilendirildiği bir döneme gerilediğini söylemişlerdir. Kimi ise kızların fiziksel ve cinsel olgunluğa yönelik talepleri karşılayamamasının, kendilerini ölümüne aç bırakmalarına neden olduğunu, böylelikle, adet görme türünden korku verici cinsel karakteristikleri ve olgunlaşmayı reddetme imkanı bulduklarını dile getirmişlerdir. Anorektiklerin dokunulmaktan ve dokunmaktan hoşlanmamalarından hareketle, onların kendi bedenselliklerini korku ve tiksinmeyle karşıladıkları, adet görmenin onlar için zorlayıcı ve tehdit edici olduğu, cinselliğin ise savunmasızlık olarak algılandığı söylenmiştir. Yine psikanalitik yorumdan beslenen bir başka iddiaya göre anorektik erkekler de ergenlik belirtilerinin gecikmesi ve zayıflık sayesinde cinselliği reddederler. Bunun arkasında da hadım edilme korkusuyla eşleştirilen sünnet olmanın bulunduğu ileri sürülmektedir.
Kutsal Anoreksiya'ların da arka planında cinselliğe başkaldırının bulunduğu dile getirilmektedir. Bu düşüncenin temellendirilmesinde dinlerin büyük bir kısmında yer alan mutedil oruçların şehveti kırıcı etkisinden söz edilmesi veya bu amaçla tutulmasının önerilmesinin kullanıldığı görülmektedir. Söz gelimi Hz. Peygamber'in evlenmeyi tavsiye eden bir hadisinde bunu yapamayanların oruç tutmasını söylemesi, orucun bu yöndeki bir amaca hizmet edebileceğini göstermektedir. Asetik uygulamalar ve mistik deneyim yaşamanın yolu olarak da hemen her mistik gelenekte yemeyi kısıtlamanın önemi vurgulanmaktadır.
... yemekle cinsellik arasındaki bağ 4. yüzyıldaki çöl babaları denilen mistikler, bilhassa da Anthony tarafından kurulmuştur. Jerome ise bunu erkek ve kadın için yorucu bir şekilde çekilme, uzaklaşma haline getirmiştir. O yaşam boyu yememeyi övmüş, bilhassa kadınlar için orucun gerekli olduğunu söylemiştir. Çünkü kadınların cinselliklerini kontrol altına alamayacaklarını ve oruçtan daha fazla iffeti koruyacak bir şeyin bulunmadığını düşünmüştür. Ona göre yiyecek şehvetle ilişkilidir, çünkü yemek bedensel bir şehvettir. Hiçbir şey bedeni, hazmedilmemiş bir yemekten ve kastıran bir geğirmeden daha fazla ateşlemez ve cinsel uzuvları harekete geçiremez.
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.