Kaleminize sağlık, Rogojin Bey. Bugün bana neler oluyor, bilemiyorum. Okuduğum her paylaşım, bana rahmetli babamı hatırlatıyor. Çünkü, sizin askerliğinizi yaptığınız Erzurum, babamın da askerlik yaptığı şehir. Hem de tam Üç yıl. Dile kolay!Arkasında gözü yaşlı bir eş ve ağzı süt kokan bir bebek (Abim). Yüreğimin en derininden gelerek gün yüzüne çıkan hislerimle, şimdi altı ay askerlik yaptıkları halde caka satarak hava atanlara nispet edercesine, siz de askerlik mi, yaptınız diyesim geliyor. Muhakkak ki, ben asker ocağı nedir bilmem! Ama birinci elden anlatılanların en büyük tanığıyım. Ege bölgesinde doğmuş ve yaşamış olan babamın, soğuk bir iklime sahip özellikle kış mevsiminde, beline kadar karla kaplı olan yollarda yürümenin imkânsız olduğu koşulları sanırım anlatmaya gerek yoktur. Hele bir de annem ve abim için, kaç defa askerden kaçmaya yeltendiğini. Gelin görün ki, yıllar ne çabuk geçiyor. Sanki yaşanılanlar daha dün yaşanmış gibi.
Bir kez daha, kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Sevgiyle kalın...