Georges Rodenbach'ın "Ölü Brugge" adlı eseri, sevilen birinin-bir eşin, sevgilinin- ölümünün ardından yaşanılan yas sürecinin ruhsal boyuttaki etkilerine değiniyor. Kaybın ardından açılan ruhsal boşluğu önce Brugge şehrinin kasveti ile doldurmaya çalışan kahramanımız- ki roman boyunca Brugge şehri adeta romanın bir ana karakteriymiş gibi ön planda arzıendam ediyor- şehir ruhsal boşluğunu doyurma açısından yetersiz kalmaya başladığında, kaybettiği kadının hissettirdiği eksikliği ona fiziksel olarak benzeyen başka bir kadını rahmetlinin yerine koyarak tamamlamaya ve bu bilinçli yanılsama ile anlamsiz, sıkıcı hayatına bir anlam katmaya çalışıyor. Yazar; yas sürecindeki insanın psikolojisine, takıntılarına, değersiz eşyaların hatıra özelliği taşıdığı noktada nasıl anormal derecede değer kazanabileceğine ve yas depresyonu yaşayan bir insanın yaşadığı üzüntünün etkisiyle nasıl olup da hayatın ve toplumun gerçekleriyle bağdaşmayan mantık dışı hareketler yapabileceğine dair psikolojik ve sosyolojik bir çok çözümlemede bulunuyor. Roza Hakmen'in muhteşem çevirisiyle Türkçeye kazandırılan bu ilk Rodenbach eserini mutlaka okumalısınız.