Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Temas ettiğimiz üzere Kur'ân-ı Azimüşşân yazıya hiç dökulmemiş olsaydı dahi onun mevsukiyetinden şüphe duymamuzı gerektirecek hiçbir durum oluşmayacaktı. Çünkü akl-ı selimin, mütevatir bir haberin mevsukiyetinden şüphe duyması imkân dâhilinde değildir. Fakat hem Hz. Peygamber (s.a.v.) hem ashâb-ı kirâm hem de günümüze değin yaşamış Müslümanlar, Kur'ân'ın yazıyla muhafazasını bir vecibe bilerek üzerine titremiş, lafza-i Celâ'in bulunduğu sahife ve Mushaflara özel ihtimam göstermişlerdir. Peygamberimiz de çeşitli vesilelerle yazı öğrenmeyi, öğretmeyi, özelde Kur'ân'ı genelde ise ilmi yazı ile kayıt altına almayı teşvik etmiş, övmüştür.155 Erken dönemde Kur'ân yazımı ve istinsahı için hususi bir yerin tahsis edildiği dahi bilinmektedir. İbn Abbas (r.a.) bu hursusu şöylece beyan etmektedir: “Mushaflar satılmazdı. Mushaf sahibi olmak isteyen kimse, bir kâğıt ile Resülullâh'ın yanına gelir (bunu talep eder), yazı bilen bir kişi kalkıp hasbi olarak yazar, (o belli bir miktar yazıp yorulduktan| sonra başka biri kalkar devam eder ve bu iş mushaf bitene değin böylece devam ederdi.”155 Öte yandan Kur'ân'ın muhtevasındaki “kitab, suhüf, kalem, mürekkep, levha, elvâh, esfâr, kırtas, rakk, zebür ve siccil” gibi pek çok kavram da muhatap kitlenin yazı ile irtibatını, bu noktadaki kültür ve bilgisini açığa çıkaran direk yahud dolaylı vurgular taşımaktadır.!57 *** 155 Hâkim en-Nisâbüri, el-Müstedrek ale's-Sahihayn, nr. 369. Hz. Peygamber (s.a.v.Ye nisbet edilen yazı ile ilgili hadisleri bir arada görmek için bkz. Müstakimzâde Süleyman Sa'deddin, Tuhfe-i Hattâtin, (haz.) Mustafa Koç, İstanbul: Klasik Yayınları, 2014, s. 3-20; Enbiyâ Yıldırım, Hüsn-i Hat ve Hadis, İstanbul: Otto Yayınları, 2017, s5. 155-234. 156 Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrâ, Haydarabad, 1344, VI, s. 16.
·
193 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.