Darrow, tüm hayatı boyunca bir kere bile gökyüzünü göremedi çünkü o bir kızıl ve kızılların görevi artık yaşanılmayacak hale gelmiş olan dünya gezegeninden gelecek olan insanlar için Mars'ı yaşanılır hale getirmek. Yerin binlerce metre altında her an ölüm tehlikesi ile burun buruna kazmak, çalışmak, itaat etmek ve sessizce ağlamak.
Fakat yine de mutlular. Soğuğa, açlığa, aşağılanmaya rağmen gelecek nesillerinin yeşil ve özgür bir geleceğe sahip olacağına inanıyorlar lakin öyle değil. Onlar birer köle... Kızıllar, adını bile öğrenmeye değmeyecek bir topluluğun en adi tabakasının da altının altı fakat direnenler de yok değil. Bir kızıl, altına dönüşebilir mi? Toplumun zirvesine oturup tüm toplumu en baştan düzenleyebilir mi? Serinin birinci kitabı basit ve sade dili, yarattığı canlı atmosfer ve insanın düşündürmeye yönlendiren sahneleri ile okunmaya değer.