Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İnsancıklar
Yaşadığı süreçte hem kendi acılarını hem de toplumun acılarının sesi oldu Dostoyevski. Tüm gücüyle haykırdı acılarını, başka acılara ortak oldu. İşte insancıklar bu haykırışların ilk başlangıcıydı. "Ruhum öyle dolu, öyle dolu ki gözyaşlarıyla... Gözyaşları eziyor, parçalıyor beni. Hoşça kalın. Tanrım! Ne kadar hüzünlü! Hatırlayın, hatırlayın yoksul Varenka'nızı! " Yoksulluğun, ezilmişliğin, dışlanmışlığın, yorgunluğun ve birçok acının merkezinde geçen bir kitap, insancıklar. Dostoyevskinin iç dünyasını haykırdığı ilk kitabı.. Dönemin birçok eleştirmeni tarafından tam not almış, birçok bireyin acısına ortak bir haykırış bu kitap.. 19. Yüzyıldan bu güne değişen sadece zaman oldu. İnsanların acıları durmaksızın artarak devam etti. Bunların başında olan yoksulluk, birçok insanın ruhunu zayıflatan bir hastalıktı. Bu hastalığa sahip insanlar toplum tarafından baskılanır, dışlanır ve hor görülürdü. İnsanın kendisi dahi kendini hor görürdü. " Varenka’m, yoksul insan paçavradan kötüdür, kimseden saygı göremez, yazarlar ne yazarsa yazsın! Pasaklının tekidir o! Yoksul insanın başına gelecek olan gelmiştir." Anlaşılan o ki Dostoyevskinin her romanı kendi içsel hüznünün ve dünyasının, felsefi ve edebi bir haykırışıydı.. Bu haykırış insanların dile getiremediği hüzünlerine o kadar ortaktı ki, her gönülden bir parçaya ortak olup tüm dünyada evrenselleşti. "Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!" Acı insanı öyle bir olgunlaştırır ki daha 20 yaşlarında olan bir genç, düşmüşlerin temsilcisi olur.. Kendi hayatında ki başarısızlıkları, toplumda yer edinmeye çalışan birçok insanın başarısızlıkları ile birlikte ele alır. Onların acılarına ortak olmaya çalışır. 71. Sayfa da ki bu kısım kendi hayatından bir alıntı olsa gerek; "Kısacası, Pokrovski her açıdan başarısız oluyordu; karakteri bozuldu. Sağlığı bozuldu; bunu fark etmedi. Sonbahar geldi. Her gün ince paltosuyla çıkıp iş arıyor, çeşitli yerlerden iş rica ediyor ve yalvarıyordu ki bu da onu içten içe yıpratıyordu; ayakları ıslanıyor, yağmurdan sırılsıklam oluyordu ve sonunda yatağa düştü, bir daha da kalkamadı... Sonbahar sonlarında, ekim ayının sonunda öldü." Kitap genel olarak Devuşkin ve Varvara adlı iki karakterin mektuplaşması olsa da; psikolojik, sosyolojik büyük mesajlar taşıyan felsefe ve edebiyatı en iyi şekilde kullnanan bir mektup hikayesi. Son olarak o mektup masada kalmamalıydı.. 10/10 Tüm kitaplarını sindirerek okumak dileğiyle..
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,1bin okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.