Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İsmâil Hakkı Bursevî (ö. 1725) Kitâbü’n-Netîce’de şöyle der: “Hattâ ba‘zı sâlikler, şeytânı beyne’s-semâi ve’l-arz serîr üzerinde görüp Hak Teâlâ olmak üzere zanneyleyip tarîk-ı Hak’dan hâric olurlar. Pes, böyle mevâzı‘da mürşid-i kâmil veyâ ilm-i nâfi‘-i şâmil veyâ ta‘rîf-i gaybî gerektir, tâ ki ol berzahdan halâs ola ve şeytânı gördükde Hakk’ı gördüm demeye. Zîrâ, bu i‘tikâda düşmekte mefâsid-i azîme vardır ki, şeytân sâliki bir tarîk ile bend ettikten sonra sûret-i Hak’da çok bâtıl ibrâz eder ve bu vartada kalanlar ve vehm ve hayâle tâbi‘ olanlar bî-haddir ve müteyakkız olup rucû‘ edenler nâdirdir. Belki ekseri çengâl-i şeytâna muallak olup kalmıştır.”[102] Yani bazı dervişler, şeytanı gök ile yer arasında bir sedir üzerinde görüp Hak Teâlâ zannederler ve Hak yolundan çıkarlar… Şeytan dervişi bir yol ile bağladıktan sonra, ona doğru diye birçok yanlış ve bâtılı gösterir. Bu tehlike içinde kalan, vehim ve hayâlin peşinden giden çoktur. Uyanıp doğru yola dönenler nâdirdir. Çoğu şeytanın çengelinde asılıp kalmıştır.
·
98 görüntüleme
Canzâde Abdullah Efendi okurunun profil resmi
Abdurrahman Câmî (ö. 1492) de Nefahâtü’l-üns isimli eserinde bu konuda şu menkıbeyi nakleder: Ebû Muhammed Haffâf, Şiraz şeyhleriyle beraber otururken müşâhede (Hakk’ı görme) meselesinde şöyle demiş: Tebük çölünde ve çok muhtaç hâldeydim. Duâ ederken birden perde kalktı. O’nu Arş’ı üzerine oturmuş olarak gördüm. Dedim ki: Ey Mevlâm! Benim sana karşı mevkiim bu değil. O mecliste bu sözü dinleyenler susup kaldılar. Müemmil-i Cassâs ise ona: Kalk, âlimleri ziyârete gidelim, dedi. Kalktı, Müemmil onun elini tuttu, hadis âlimi İbn-i Sa’dân’ın evine geldiler, selam verdiler. İbn-i Sa’dân onları hürmetle karşıladı. Müemmil: Ey Şeyh! Hz. Peygamber’den rivâyet edilen: Şeytan’ın gök ile yer arasında bir arşı (tahtı, sediri) vardır. Bir kulu fitneye düşürmek isterse ona bu arşı gösterir, hadisini okumanı istiyorum, dedi. İbn-i Sa’dân bu hadisi râvîleriyle birlikte okudu. Ebû Muhammed Haffâf bu hadisi duyunca: Tekrar oku, dedi. İbn-i Sa’dân tekrar okudu. Haffâf ağlayıp oradan çıktı. Birkaç gün ortalıkta görmedik, sonra geldi. Neredeydin, diye sorduk. Şöyle cevap verdi: O vakitten sonra kıldığım namazlarımı kazâ ediyordum. Çünkü şeytana tapmışım.” | Abdurrahman Câmî, Nefahâtü’l-üns (nşr. Mahmûd Âbidî), Tahran 1382 hş., s. 251.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.