Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

206 syf.
·
Puan vermedi
Evliliğin kutsallaştırıldığı, boşanmanın lanetlendiği, cinselliğin tabu olduğu ülkemizde, hiç kimsenin ne istediğini bilememesi, yersiz kıskançlıklar, darlanmalar sonucu mutsuz olan insanları anlatıyor. Bu okuduklarım hiç yabancı değil, çünkü bir insanı kendimize partner olarak seçerken hep çok ciddi olmak zorundayız, bir türlü rahat bırakılamıyoruz toplum tarafından. Sağlıklı ve doğru karar vermek imkansız bir hal alıyor bu yüzden. Sonra kendimizi istemediğimiz bir partnerle istemediğimiz bir ilişki içinde buluyoruz. Aynada yansımamıza baktığımızda ‘’Bu ben miyim?’’ diyoruz. ‘’Neden böyle davranıyorum?’’ ‘’Neden bir türlü mutlu olamıyorum?’’ ‘’Neden partnerim bana şöyle/böyle davranıyor?’’ İki haftadan fazla vakit geçirmememiz gereken insanlarla aylar, yıllar geçiriyoruz. Ne vardı özgürce tanıyabilseydik birbirimizi? Ne vardı darlanmasaydık büyüklerimiz tarafından. Ne vardı sürekli ilişkiye ciddiyet yüklemek zorunda hissetmeseydik. Özgürlükten herkes çok korkuyor. Çünkü hiç kimse birbirini kendi ilişkisinde özgür olacak kadar sevmiyor/güvenmiyor. Herkes ipleri elinde tutmaya gayret ediyor. Herkes sürekli birbirine ‘’eş’’ değil de ‘’anne’’ ‘’baba’’ olmaya çalışıyor. ‘’Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir.’’ diyor Khaled Hosseini. Bora da öyle değil miydi? Korkak, bencil ve yalancı. Selin ve Demet bu hikayenin mağduru olmasına rağmen her şeyde kendine haklılık payı çıkarıp durdu. Bu tarz hikayeler çok hayatın içinden geliyor. Bunların gerçekten yaşandığını biliyorum. Duygu Asena, bana yine her zamanki gibi tüm kalbimi sorgulatıyor. Çevremdeki çoğu ilişkiyi yanlış ve sağlıksız buluyorum, evet. Ama ben ne kadar doğruyum? Kendime objektif bir şekilde bakabiliyor muyum?
Aşk Gidiyorum Demez
Aşk Gidiyorum DemezDuygu Asena · Doğan Kitap · 2021601 okunma
·
336 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.